Açık saçık giyinmek neden yasaklanmıştır, tesettürün farz kılınmasının hikmeti nedir? Risale-i Nur'da bu konuya değinilmiş mi?
Değerli Kardeşimiz;
"Bir ailenin saadet-i hayatiyesi, koca ve karı mâbeyninde bir emniyet-i mütekabile ve samimî bir hürmet ve muhabbetle devam eder. Tesettürsüzlük ve açık saçıklık, o emniyeti bozar, o mütekabil hürmet ve muhabbeti de kırar..."(1)
Öncelikle tesettür Allah’ın bir emridir. Bu emir yerine getirilmediği takdirde Allah’ın emrine karşı gelinmiş olunur ki, bu da çok büyük bir cürüm ve günahtır. Bir insanın bela ve musibete maruz kalması için ise Allah’ın emrine itaat etmemesi yeter bir sebeptir. İlle de bir hikmet aramak gerekmiyor.
Tesettür insan için fıtrîdir, açılmak ise gayr-ı fıtrîdir. Bütün semavi dinlerde ve medeniyetlerde elbise ve örtünmek zaruri ve fıtrî bir ihtiyaçtır.
Hürmet, sadakat ve güven sadece karı koca arasında değil, aile ve akrabalar arasında da cari bir husustur. Tesettür nasıl karı koca arasındaki hürmet ve güveni temin ediyor ise, yakın akrabalar arasındaki hürmet ve güveni de temin eder.
Birçok sapkınlığının temelinde açıklık saçıklık illetinin payı büyüktür.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Dördüncü Lem'a.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Sanemperestliği şiddetle Kur'an men'ettiği gibi, sanemperestliğin bir nevi taklidi olan suret-perestliği de men'eder. Medeniyet ise, suretleri kendi mehasininden sayıp Kur'ana muaraza etmek istemiş. Halbuki gölgeli gölgesiz suretler, ya bir *zulm-ü mütehaccir veya bir riya-yı mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki, beşeri zulme ve riyaya ve hevaya, hevesi kamçılayıp teşvik eder.* Hem Kur'an merhameten, kadınların hürmetini muhafaza için, hayâ perdesini takmasını emreder. Tâ hevesat-ı rezilenin ayağı altında o şefkat madenleri zillet çekmesinler. Âlet-i hevesat, ehemmiyetsiz bir meta' hükmüne geçmesinler.
Risale-i Nur - Sözler(410)
Diğer kadınlara nisbeten süslenmesi yukarda üstad ifade ettiği gibi *riya* olur bu da zaten dinimizde ruhsat alanı bile yoktur ki meşru olsun...
Selam ve dua ile...
Kadınlarda beğenilme arzusu zaten vardır. Ve bu açıdan size sonuna kadar katılıyorum.
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu: "Kadınların şerlisi kendini beğenip kibirlenen ve (açılıp saçılarak) teberrüc yapanlardır. Onlar münafıktırlar. Bu yüzden kadınlardan cennete girecek olanlar ayağı sekili karga gibi azdır." (Sahih, Beyhaki, c. 7, s.82)
Burada bahsedilen mevzu tesettürün yasak olduğu ortamda okulda açan, sonrasında kapayan insanlar için değil sanki.
Burada tesettür ve açık seçiklik var. Kendini beğendirmek için açılmak ve tesettüre girmemek var. Teberruç kavramını araştırınca bu duruma giriyor. Bu ikisi kıyaslanamaz. Yanlış mı düşünüyorum?
Fikriniz nedir? Bu yazıyla "açık saçık" ile "tesettür yasağından dolayı başı açık" ifadelerinin ayrılması gerektiğini anladım. "Açık saçık" ifadesine yapılan açıklamalarınız sert iken öbürüne yapılan ifade dost, kardeş, talebe sınıfından dostlar içinde yer alıyor.
Fikrinizi almak istedim. Zira bakışım değişti.
Teberrüc, açık saçıklık;diğeri yasak gereği nefsine uyan.
İstedemeden derken yasak gereği nefsine uyanı kastettiniz zannımca. Arada kıyaslanamayacak kadar fark var bence de. Çünkü teberrüçte müstehcenlik var, bedenin açılması, tahrik etme var.
Allah razı olsun. Anladığımda sıkıntı yok o zaman.