Adaletin menfi olan kısmına verilen misallerde; “Ad ve Semud kavminden tut, şu zamanın mütemerrid kavimlerine kadar gelen sille-i tedip ve taziyane-i tazib" ibaresi geçiyor. Bu tokatların İlâhî bir ceza olduğu insanlarca neden idrak edilemiyor?
Değerli Kardeşimiz;
Kur’an-ı Kerim'de âsi kavimlere gelen belalar nazara verilmekle, o kahrın tecellisine sebep olan hallerden müminlerin çekinmeleri emredilmiş oluyor. Bu ilâhî tokatların birine ahlâksızlık, bir diğerine peygamberlerine zulmetme, bir başkasına ölçü ve tartıda hile yapma,… ile sebep olmuşlardır. Bu, çok müessir bir sakındırma yoludur.
Üstad Hazretleri Lemeât adlı eserinde, Cihan Harbinin bütün beşere gelen bir semavî tokat olduğunu kaydeder ve bu tokatın sebebini de “beşerin Nemrudane inadı,” “maddîyyunluktan gelen dalâlet-i fikrî,” “hürriyet-i hayvanî,” “hevanın istibdadı” olarak açıklar.
Kastamonu Lahikası'nda ise bu konuda şu sebeplere yer verilir:
“Dünyayı dine tercih etmek ve nev-i beşeri yoldan çıkarmak” , “Cebbar, mağrur ehl-i dalaletin tadlil ve idlâlleri”, “ medeniyetin seyyiatı ve sefaheti ve dinsizliği.”
Bizim, şu zamanda gelen belâ ve musibetlerin sebebini bilmemiz ve insanların bu belâlara hangi fiilleriyle layık olduklarını tahmin etmemiz zordur. Bazı musibetler bazı kavimler için kahır iken, bazıları için bir uyarma, bir İlâhî ikaz olabilir. Biz bunun ayırımını yapma durumunda değiliz. Kaderin bu ince sırları ilm-i ledün denilen gaybî bilgilere girer. Hz. Musa (as.) gibi büyük bir peygamberin bile bu ilmi öğrenmek için Hz. Hızır’la arkadaşlık yaptıkları Kur’an-ı Kerim'de anlatılır.
“Bu tokatların İlâhî bir ceza olduğu insanlarca neden idrak edilemiyor?” sualinin cevabı, İkinci Lem’ada “Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var.” hakikatinin izahında geçmiştir. Cehennem azabını netice verecek bir günah işleyen kişi, eğer istiğfar etmez ve hatasından dönmezse, cehennemin olmamasını temenni eder. Şeytan, bu temenniyi çok iyi kullanarak o kişiye cehennemi inkâr ettirecek duruma getirir.
Burada da benzer bir durum söz konusu. Gelen musibetin ilâhî bir ceza olduğunu kabul etmeye nefisler yanaşmaz. Çünkü o takdirde, hem kendi suçlarını kabul etmiş olacaklar, hem de akıbetlerinin cehennem azabı olduğunu anlayacaklardır. Böyle bir halde, tövbe etmek ise nefse çok zor gelir. En kolay yol olarak, o musibetin bir tabiat hâdisesi yahut bir başka sebeple olduğuna inanıp konu üzerinde düşünmemeyi tercih ediyorlar.Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü