Allah'ın irade etmiş olduğu bu tanınma formatında imtihanın fonksiyonu nedir? Tanıma ile imtihanın ilişkisi nedir? Gizli kalarak, "Beni bulabilecekler mi?" diye imtihana tabi tutmanın hikmeti ne olabilir? Bir oyun gibi görünüyor bu; uluhiyete uygun mu?
Değerli Kardeşimiz;
İmtihan, kelime olarak deneme, tecrübe etmek, bir şeyin hakikatına ıttılâ peyda etmek için çok dikkatle düşünmek ve salâhiyet veya salâhiyetsizliğini anlamak için yapılan teftiş ve tecrübe etmek gibi manalara geliyor. Ya da iyi ve kötüyü temyiz edip iyinin iyi olmasını, kötünün de kötü olmasını tescil edip ilan etmektir.
Şayet imtihan olmaz ise, iyi ile kötü ayrışmaz, eşit bir durumda kalırlar. Eğitimde imtihan; çalışkan talebe ile tembel talebenin temyiz ve tefriki için yapılır. Şayet imtihan yapılmaz ise eğitim verimsiz ve kalitesiz hale gelir, çalışkan talebe ile tembel talebe aynı ve eşit bir şekilde kalır.
Din de bir imtihandır. Dinin imtihanı ise iyi insan ile kötü insan, hayırlı insan ile şerli insanı, kafir insan ile Mümin insanı ayrıştırır ve ayıklar. Nasıl ateş, madeni yakınca, içindeki kıymetli altın ve cevherler açığa çıkıyor ise, -ama bunun yanında kıymetsiz taş ve topraklar da zayi olup gidiyor- aynı şekilde teklif ve imtihan ateşi de insanları yaktığı zaman, Ebu Bekir (r.a) gibi kıymetli ve kaliteli insanlar ortaya çıkıyor. Bunun yanında Ebu Cehil gibi kıymetsiz ve muzır hayvanlar da ateşe gidiyor. Elbette cevher ve altın gibi kıymetli şeyleri kazanmak için taş toprak nasıl feda ediliyor ise, Ebu Bekir (r.a) gibi insanları kazanmak ve açığa çıkarmak için Ebu Cehil gibi muzır ve şerli insanlar feda edilir. İşte dinin imtihan olması bu manayadır.
Nasıl insanlık içinde cevher kıymetinde olan insanlar ile zararlı hayvan kıymetinde olan insanlar beraber bulunuyorlar. Aynen insanın mahiyetinde de insanı en yüksek makamlara çıkaracak kabiliyetler ile en aşağı düşürecek süfli hissiyatlar beraber bulunuyor. İşte şu kabiliyetlerin tefrik ve temyizi için, yani birbirinden ayrışıp ayıklanması için imtihan gereklidir. İmtihan da insanı kabule mecbur edecek kadar açık ve sarih olmaması gerekir.
Üniversite imtihanında sorular, ne aklın çözemeyeceği kadar karmaşık ve kapalı, ne de herkesin çözebileceği kadar basit ve açıktır. Sorular öyle bir ayardadır ki, çalışkan talebe ile tembel talebe arasındaki fark ortaya çıksın... Dinin hakikatleri ne aklın anlamayacağı kadar kapalı ve karmaşık ne de herkesin mecburen kabul edeceği kadar açık ve nettir.
İlahi maksat ve programa oyun demek uygun ve caiz olmaz. Oyun, hakikati olmayan boş eğlence demektir. Oysa kainat ve içindeki kusursuz intizam ve imtihanın o kadar çok hikmet ve hakikatleri var ki, tam bir realite ve hakikattir. Hem koca kainatın bütün gerçekliğini sadece insana ve onun somut görme hastalığına hasretmek abes olur. Kainatın yaratılmasında ve kurulmasında sayısız mana ve hikmetler ihdas edilmiştir ve bunların tamamı insana bakmıyor. Hal böyle olunca, kainatın tek yaratılma sebebini insanın merakına hasretmek doğru bir bakış açısı olamaz.
Geniş bilgi için On İkinci Mektubu okumanızı tavsiye ediyoruz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar