“Arş'a bağlanan o muazzam pırlanta yere atılsa; bütün mıhların kuvvetinde ve çok bürhânların metânetinde birtek bürhân lâzım ki, onu yerden kaldırıp arş-ı mânevîye çaksın...” Bu cümleyi açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
“İşte ey şeytan! Senin rağmına ehl-i hak ve insaf bu suretteki hakikatlı muhakeme ile muhakeme ederler. Hattâ en küçük bir delilde dahi Kur'ana karşı îmanını ziyadeleştirirler. Senin ve şâkirdlerinin gösterdiği yol ise: Bir kere beşer kelâmı farzedilse, yâni Arş'a bağlanan o muazzam pırlanta yere atılsa; bütün mıhların kuvvetinde ve çok bürhânların metânetinde birtek bürhân lâzım ki, onu yerden kaldırıp arş-ı mânevîye çaksın... Tâ küfrün zulümatından kurtulup, îmanın envarına erişsin.’’
"Hâlbuki buna muvaffak olmak pek güçtür. Onun için senin desisen ile şu zamanda, bîtarâfâne muhakeme sureti altında çokları îmanını kaybediyorlar."(1)
Ehl-i hak, Kur’an'ı Kelamullah olarak kabul ederler. Bu konudaki en küçük bir delil bile onların imanlarını ziyadeleştirir. Şeytanın desisesine kapılarak bu konuda şüpheye düşseler, yani ne Allah kelamı ne de beşer kelamı kabul etmeyerek meseleye nazar etseler, Üstad'ın teşbihiyle o pırlantayı yere düşürmüş olurlar. Herkesin ilmi gücü de onun Allah kelamı olduğunu ispata kâfi gelmeyeceği için, bu şeytanî oyunla çoklar imanını kaybedebilirler.
(1) bk. Mektubat, Yirmi Altıncı Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar