"Aşağıda ayakaltında kemiklerimin toprağı ile mebde-i hilkatimin toprağı birbirine karışmış gördüm. Derman değil, derdime dert kattı... İman, o toprağı rahmet kapısı ve cennet salonunun perdesi olduğunu gösterir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İnsan topraktan yaratılmıştır. Âdem babamız topraktan yaratılan bir balçığın terbiye görmesiyle tekâmül etmiş ve bu yolculuğun bir safhasında o bedene ruh ilka edilmiştir. Şu âyet-i kerîme bunu haber vermektedir:
“Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa’nın durumu, Âdem’in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona 'Ol!..' dedi. O da hemen oluverdi.” (Âl-i İmrân, 3/59)
Âyette geçen “Ol!..” emrini, tefsir âlimleri “canlı bir mahluk ol” şeklinde tefsir etmişlerdir. İnsan da ana rahminde, yine topraktan gelen gıdalarla beslenmekte ve dört ay kadar bir zaman sonra o bedene ruh ilka edilmektedir. O âlemdeki terakkisini tamamlayan insan, dünyaya gönderilmekte, bir ömür boyu imtihan edildikten sonra ölümü tatmakta ve bedeni yine aslına, yani toprağa, rücu etmektedir.
Bu ilâhî bir kanundur. İnsan bu kanunu ibretle seyredip hadiselere iman gözüyle baktığında yakinen inanır ki, onu toprak halinden insan haline getiren bir rahmet, o çürümüş bedeni de yeniden diriltecek ve ebedî hayata kavuşturacaktır. Bu nazarla bakıldığında, o toprak bir “rahmet kapısı ve cennet salonunun perdesi” olur. O kapıdan rahmete ulaşılacak ve o perdenin arkasındaki cennet salonlarına geçilecektir.Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü