"Ayetü’l-Kürsî’nin arkadaşı ve tetimmesi iki-üç âyetin bir nükte-i i’câziyelerine dair bir parça gönderdim..." Burayı izah edip ilgili ayetler hakkında bilgi verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Size bu defa Âyetü’l-Kürsî’nin arkadaşı ve tetimmesi iki-üç âyetin bir nükte-i i’câziyelerine dair bir parça gönderdim. Daha tamamlamaya bir ihtar almadım, noksan kaldı, pek acelelikle yazıldı. Ehemmiyetli sırlar göründü, fakat dünyaya bakmamak için tamam ve açık yazdırılmadı. Eğer hoşunuza gitse, On Birinci Meselenin Haşiyesinin bir lahikası olarak kaydedersiniz ve İ’câz-ı Kur’ân Risalesinin zeyillerinde hem 'el-Felâk' nüktesini, hem bunu yazarsınız." (Emirdağ Lâhikası-I, 10. Mektup)
Ayetü'l-Kürsi, bilindiği gibi Bakara suresinin 255. ayetidir. Üstadımız bu ayetin devamı ve arkadaşı hükmünde olan iki ayetin (Bakara suresi 256. ve 257. ayetleri) Risale-i Nurlara ve hizmetimize olan işaretlerine dair bir parça telif edip, bu parçanın On Birinci Meselenin Haşiyesinin bir Lâhikası olarak neşredilmesini istiyor. Bu ayetlerde çok sırların açıldığını, lakin tamam ve açık yazdırılmaya izin olmadığını Üstad ifade ediyor.
Bu iki ayet şunlardır:
لَٓا اِكْرَاهَ فِي الدّ۪ينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّۚ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّٰهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰىۗ لَا انْفِصَامَ لَهَاۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ
"Dinde zorlama yoktur. Rüşd / Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. Her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan Kelime-i Tevhid’e) tutunmuş (ve İslam dinine girmiş) olur. Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir." (Bakara, 2/256)
اَللّٰهُ وَلِيُّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُواۙ يُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِۜ وَالَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَوْلِيَٓاؤُ۬هُمُ الطَّاغُوتُۙ يُخْرِجُونَهُمْ مِنَ النُّورِ اِلَى الظُّلُمَاتِۜ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟
"Allah, iman edenlerin velisidir / dostudur. (Bu dostluğunun bir tecellisi olarak) onları (küfrün, şirkin) karanlıklarından (tevhidin ve imanın) aydınlığına çıkarır. Kâfirlerin velileriyse / dostlarıysa tağuttur. Onları (iman ve tevhidin) aydınlığından (küfrün ve şirkin) karanlıklarına çıkarırlar. Bunlar, ateşin ehlidir ve orada ebedî kalacaklardır." (Bakara, 2/257)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü