Bazen hizmetin maslahatı açısından insan çok ciddi boyutlara varan teviller yapmak zorunda kalabiliyor. Fakat netice veriyor. Maslahat için tevil caiz mi, konu hakkında bilgi verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Mesleğimiz hakkında hüsnüzan besleyip, 'en güzel meslek budur' diyebiliriz. Yapılan hizmetleri nazara vermek, muhataplarımızı ciddi şevke sevk edecektir. Ancak gerek hizmetin, gerekse dinimizin ruhuna uymayan aşırı teviller, her ne kadar o esnada sonuç veriyor ise de, bazen kapatılması güç yaralar açabilir. Bu yüzden dozajını aşmamamız esastır kanaatindeyiz.
İslamiyet orta yolu benimsemiş, ifrat ve tefritten tecerrüd etmiş. Vasatı esas tutmuştur. Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nurların muhtelif yerlerinde bu noktaları nazarımıza vermektedir.
Mesela; Bir zatın ismi Hasan ise 'Ben Hasana, ne Hasan ağa derim ne de haso derim. Ancak ona Hasan derim.' diyor. Yani her şeyi olduğu gibi vasf etmek mesleğimiz olmalı. Aşırı mübalağalardan tevillerden sakınmamız icab etmektedir.
İşin şu noktasını da hatırda tutmakta fayda mülahaza ediyoruz. Kendi nefsimizin ayıplarını tevil yapmadan bazen itiraf edebilmek. Ayette "Fela tüzekku enfuseküm" "nefsinizi temize çıkarmayın" buyrulmaktdır. Ama hizmete toz kondurulmaması için yine dediğimiz gibi -yalan olmamak şartıyla- teviller bazen kullanılabilir. Ölçüsünü tutturmak şartıyla...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü