"Bazen olur ki, sultan bir olur, saltanatında şeriki olmaz; fakat icraatında, onun memurları onun şeriki sayılırlar." İcraatında şeriklerin devreye girmesi, "Bize de müracaat et." demeleri ne manaya gelmektedir? Bir misalle açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"Bazen olur ki, sultan bir olur, saltanatında şeriki olmaz; fakat icraatında, onun memurları onun şeriki sayılırlar ve onun huzuruna herkesin girmesine mâni olurlar, 'Bize de müracaat et.' derler. Fakat Ezel-Ebed Sultanı olan Cenâb-ı Hak, saltanatında şeriki olmadığı gibi, icraat-ı rububiyetinde dahi muinlere, şeriklere muhtaç değildir." (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam)
Sultan Fatih, Osmanlı Devleti’nin tek sultanı idi. İmparatorluğun tamamı onun emriyle idare edilirdi. Ancak, devletin sayılamayacak kadar çok işini kendisi bizzat yapıyor değildi. Sadrazamdan valilere, köyün muhtarlarına kadar binlerce kişi ona yardım etmekte, yaptıkları işlerde onun icraatına ortak olmaktaydılar. Bir vatandaş, isteğini padişaha doğrudan arz etmek yerine onun memuruna muhatap olur ve derdini ona anlatırdı.
Günümüzde de devlet başkanı birdir ve bütün devlet işleri onun sorumluluğundadır. Dolayısıyla idare ve amirlikte onun ortağı yolktur. Lakin bir işin görülebilmesi için ilgili memurdan onun amirine, müdürüne, genel müdürüne ve bakanına kadar nice vesileler vardır. Bunların hepsi devlet başkanına icraatta ortak gibidirler. Zira devlet başkanı bütün bu işleri kendi gücü ve iradesiyle yapmaktan aciz olduğundan muhtarından valisine kadar bütün memurlara muhtaçtır ve onlar da icraatta onun ortakları hükmündedirler.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü