Bazı Ağabeylerin aileleriyle hizmet adına ilgilenmemeleri hakkında... Halbuki en önemli hizmet kendi çocukları olması gerekmez mi? Halkın takdirini hemen aldıkları, çocuklarından daha geç alacakları için halka hizmet ediyorlar gibi geliyor bana...

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

İnsanlar hakkında, özellikle bu insanlar hayatlarını imana ve Kur'an’a adamış hizmet insanları ise, onlar hakkında hüsnü zanda bulunmak en güzel yoldur. Belki bir takım hata ve yanlışları olabilir, ama bu hata ve yanlışlardan dolayı hemen riyakar gibi ağır ithamlarda bulunmak şık olmaz. Hem Risale-i Nur'un ihlas ve uhuvvet kaidelerine de yakışmaz.

Diğer bir husus, bizim vazifemiz tebliğ ve davettir, hidayet ise Allah’tandır. Biz en güzel terbiye metotları ile ailemizi terbiye de etsek sonuç ve hidayet yine Allah’tan olacaktır. Şayet bir kişi kendi ailesini unutarak, başka kişiler ile meşgul oluyor ise bu onun şahsi bir hatasıdır. "Biz birkaç kişide bu hatayı gördük" diye bütün hizmet insanlarını aynı sınıfa koymamız, suçun şahsiliği esasına aykırıdır.

Bir başka bir husus ise, insanların kendi yakın çevresine tesiri; uzaktan birinin tesiri gibi olmuyor. Zira ünsiyet ve ülfet ya da gizli hallerinin bilinmesi gibi hususlar, kişinin nasihat tesirini kırıyor. Ama hariçten ve uzaktan birisinin gizli ve kusurlu halleri bilinmediği için, onun nasihati daha tesirli oluyor. Bu yüzden ekser hizmet insanlarının ailesi, hizmet noktasından pasif kalıyor. Bu psikolojik tespitin ehemmiyeti büyüktür.

Bu yüzden hizmet insanlarını hemen suçlamak yerine, biraz etraflı ve insaflı düşünmek gerekir. Yani işi sadece bir insan üzerine ihale etmek yerine, değişik sebep ve faktörleri de değerlendirmek isabetli olur. O zaman bu itham yerine, birazda daha insaflı bir hüküm vermiş oluruz.

Son olarak şunu ifade edelim ki, hizmet adına ailelerin ve çocukların ihmal edilmesi doğru bir davranış değildir. Ne yazık ki, ailelerini ve hatta ana, babalarını ihmal ederek hizmet eden şahısların hayatları da dersanelerde birer kahramanlık destanı gibi takdim ediliyor. Bu ise büyük bir yanlıştır. Üstad'ın ifadesi ile "en dar daireden geniş daireye doğru" bir yol izlenmelidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Ziyaretçi (doğrulanmadı)
cevabı yazan kardeşimiz gerçekten çok güzel izah etmiş ama benimde eklemek istediğim birkaç cümle varbizim babamızda ilim sahibi ama çocuklara öğretme noktasında zayıf olduğunu düşünüyorum mum dibine ışık vermez deyip rahatlıyor eğitimini annesinin vereceğine daha çok inanıyor bir abimiz diyorya mumlardan örnekler vermeyin lütfen ğüneş dibinede ışık verir.çok hoşuma ğitti neden ğüneş ğibi olmak varken niye muma özeneceğiz metin karabaşoglunun yazısında dedigi ğibi soru soran çocuğuna lütfen beni rahatsız etme,kitap yazıyorum demek bile[işin içinde hizmet olsa ]dahi hata değilmidir diyor.ben babadan istediğim en azından oteritesini kullanarak dini eğitime yönlendirsin annede eğitimi versin en azından her akşam bir kitap okuma ortamı hazırlasın diye düşünüyorum soruyu soran kardeş biraz agır ithamda bulunmuş ben böyle düşünmüyorum eminimki riyakarlık yok işin içinde üsdadın dedigi gibi dar daireden başlamak lazım allaha emanet olun.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Şimdi bu konu hakkında gerçekten de haksız bir eleştiri olmuş. Bizim rehberimiz kuran ve peygamber efendimizin hadisleri ve Kuranın tefsiri olan risalelerdir. Ben şahsen üstadı ve kitaplarını rehber edinirim. Talebeleri onu temsil ediyor diye bir algı yanlış olur. Aynı zamanda üstadın dediği gibi bir insanın doksan dokuz tane iyi yanı bir tane kötü yanı varsa ( Bu da bize göre tabi ) onun o kötü yanını öne sürmek yanlış olur.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...