"Bazı kardeşlerimizin lüzumsuz, talebeliğini inkâr, hususan ... eskide ehemmiyetli kendi hizmet-i Nuriyelerini lüzumsuz setretmeleri gerçi çirkin; fakat onların sâbık hizmetleri için affedip gücenmemeliyiz." Açıklar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Buradaki "lüzum" ruhsat anlamında kullanılmaktadır. Yani bazı zor durumlarda kişinin, imanını ve fikriyatını gizlemesine İslam ruhsat vermiştir. Bu zor durumlar helaket, yani insanın hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalması şeklinde tarif ediliyor.

Mesela, Hazret-i Ammar’ın baskı ve zulüm karşısında dili ile "Hubel" demesi gibi. Bazen kalbe zıt şeyler dilden çıkabilir. Onun için dil ile ikrar etmek imanın asıl değil, tali bir rüknüdür.

Mümin, hayati bir tehlike ile karşılaştığı zaman o tehlikeyi savuşturmak için kalbindeki imanı gizleyebilir; gizlemez ise azimet ve takva olur.

Lakin hayati tehlikenin dışındaki bütün durumlar lüzumsuz kapsamına girer ki, en küçük bir korku ve telaştan dolayı da insanın iman ve inancını gizlemesi caiz olmaz. Bu hükmü talebeliği de tatbik edebiliriz.

Hayati tehlike, ölüm ve herhangi bir uzvun kaybedilme riskidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...