Bazı kimselerin Kur'an ve hadis ilimlerine vâkıf oldukları halde Ehl-i sünnet çizgisinden çıkmalarını; dalalette gidip, televizyon programlarında insanların zihinlerini bulandırmalarını nasıl değerlendirmemiz gerekiyor?
Değerli Kardeşimiz;
İnsanı dalalete sevk eden en mühim sebeb; enaniyet, gurur, kibir gibi manevî hastalıklardır.
"Evet, gururla, insan maddî ve mânevî kemâlât ve mehasinden mahrum kalır. Eğer gurur saikasıyla başkaların kemâlâtına tenezzül etmeyip kendi kemâlâtını kâfi ve yüksek görürse, o insan nâkıstır. Böyle insanlar, malûmat ve keşfiyatlarını daha yüksek görmekle, eslâf-ı izâmın irşadat ve keşfiyatlarından mahrum kalırlar. Ve evhama mâruz kalarak, bütün bütün çizgiden çıkarlar. Halbuki, eslâf-ı izâmın kırk günde yaptıkları bir keşfiyatı, bunlar kırk senede bulamazlar."(1)
Üstadımızın da ifade ettiği gibi, bu tarz insanları havalandırıp dalalete düşüren şey kendi ilimlerini kâfi görmeleri ve ümmetin müşterek aklını temsil eden icma’ya itibar etmemeleridir. Halbuki icma’ denilen şey başta sahabe, tabiin, tebe-i tabiin olmak üzere milyonlarca mürşid, müceddid, âlim ve evliyadan teşekkül eden ve yanılması imkânsız müşterek bir akıldır.
“Allah bu ümmeti (veya Muhammed’in ümmetini) dalalette birleştirmez. Allah’ın eli cemaatin üzerinedir. Cemaatten ayrılan ateşe ayrılmış olur.”(2)
“Ümmetim dalalet üzerine birleşmez. Öyleyse bir konuda ihtilaf olduğunu gördüğünüzde sevad-ı azama (büyük çoğunluğa) tâbi olun.”(3)
İnsan kibir ve gurura kapılırsa, güneşin içinde güneşi göremeyecek bir karanlığa düşer. Ebucehil kibir ve gururuna mağlup olduğu için iman etmedi. Halbuki Allah Resulü (asm.), mu’cizeleri ile karşısında bir güneş duruyordu. Demek insan gurur ve kibir iklimine girerse, baharlar ona kış olur, güneş ona karanlık görünür.
Dipnotlar:
(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Katre.
(2) bk. Trimiz, Fiten, 7.
(3) bk. İbn Mace, Fiten, 8.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar