Bediüzzaman Hazretleri “hâdise-i Muhammediye bütün benî-Âdemin en büyük hâdisesi ve kâinatın en azametli mes'elesi” diye buyuruyor; açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Bu âlem yaratılmazdan önce her şey yokluk karanlığında idi.
“Allah’ın ilk yarattığı benim nurumdur.”(1)
hâdis-i şerifinin haber verdiği gibi, Cenâb-ı Hakk ilk mahlûk olarak Nur-u Muhammedîyi yarattı.
Nur-u Muhammedî, tabir caizse hilkat ağacının çekirdeği mesabesinde oldu. Hz. Peygamber (asm)'in risaletiyle de en münevver meyvesini verdi.
Tabiatta pek çok İlâhî kanunlar vardır. Bu kanunlardan biri de, ıstıfadır. Yâni varlık âleminde devamlı bir seçilme, bir sâfileşme söz konusudur. Hamdi Yazır, bunu şöyle ifade eder:
“Hilkat, mutlak bir ıstıfaya müteveccihtir.”(2)
Varlığı bir piramide benzetirsek, bu piramidin en geniş kısmında cansızlar yer alır. Bir üst kademede bitkiler, onların üstünde hayvanlar yer alır. Sonra insanlar gelir. İnsanlardan peygamberler seçilir. Peygamberler içinde beş tanesi “ulu’l-azm” tabir edilen daha üst kademede yer alır. Onlardan da Hz. Muhammed (asm) seçilmiştir. Peygamberimiz'in bir adı olan Mustafa, böyle bir seçilmişliği ifade eder. Ve O, varlık piramidinin zirve şahsiyetidir.
İşte böyle bir zatın âleme teşrifi, elbette âlemdeki en büyük bir olaydır.
Dipnotlar:
(1) Aclûni, I, 265.
(2) Yazır, II, 1183.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar