"Bilhâssa telsiz telefon ve telgraf ve radyo ile konuşmaların îsaline,.." Aynı mekânda havanın sesleri iletmesi mantıklı geliyor; ama telsiz, telefon ve radyodaki seslerin iletilmesi hava vasıtası ile nasıl sağlanıyor?
Değerli Kardeşimiz;
Hava içerisinde yer alan zerreler telsiz olarak yapılan iletişimi (özellikle ses iletişimini) kolaylaştırmaktadır denmektedir. Teknolojide kullanılan iletişim kanallarının en önemlilerinden bir tanesi radyo dalgalarıdır. Radyo dalgaları elektromanyetik dalga sınıfında yer almakta olup, boş uzayda ışık hızıyla ilerleyebilmektedir. Radyo, telefon ya da telgraf, teknolojik iletişim aletleri olup, üçünde de farklı frekanslarda radyo dalgaları kullanılmaktadır.
Örneğin dünyanın herhangi bir noktasında herhangi bir metni okuyan bir insanın ağzından çıkan ses dalgaları hava molekülleri yoluyla mikrofonun diyaframına kadar iletilir. Mikrofon, ses dalgalarını elektrik sinyallerine çevirebilen bir aygıttır. Elektrik sinyalleri ise anten denilen başka bir alet vasıtasıyla elektromanyetik dalgaya dönüştürülür. Elektromanyetik dalgalar havada ya da boş uzayda ilerleyebilirler. Elektromanyetik dalgalar havada bulunan molekül ya da atomlarla etkileşirler.
Metinde geçen “konuşmaların isaline” ifadesi ses dalgalarının hava zerreleri olmadan yayılamayacağı, dolayısıyla bir konuşmanın elektrik sinyallerine dönüştürülebilmesi için mikrofona ulaştırılması ve bu hadisenin hava zerrelerinin olduğu bir ortamda gerçekleşmesinin gerekliliği ifade edilmiş olabilir.
Bununla birlikte “isal/ulaştırma” kelimesinden maksat ses sinyalleri taşıyan elektromanyetik dalgaların bir noktadan dünyadaki başka bir noktaya iletilmesi ise, bu durumda dalgaların boş uzaydaki ya da hava içerisindeki yayılma hareketine bakmak gerekir. Boş uzayda yani hava zerrelerinin olmadığı ortamda elektromanyetik dalgalar bir engele takılmadan kayıpsız ilerler ve herhangi bir şeyle etkileşmez. Bununla birlikte, elektromanyetik dalganın şiddeti kaynak ile ulaştığı nokta arasındaki mesafenin karesi ile ters orantılıdır. Yani mesafe, elektromanyetik dalga sinyalini önemli ölçüde azaltmaktadır.
Hava ortamında yayılan bir elektromanyetik dalga ise, hava içerisinde yer alan her bir atom ya da molekül ile az ya da çok etkileşir. Bu zerreler elektromanyetik dalgayı emerek titreşir ve normal durumlarına dönerken de emdiği elektromanyetik dalgayı tekrar serbest bırakır. Birçok karmaşık fiziksel olayın cereyan ettiği bu hadise hüve nüktesinde “Hû lâfzındaki havada, küçücük mikyasta, bütün dünyada mevcut telefonların, telgrafların, radyoların ve hadsiz ve muhtelif konuşmaların merkezleri, santralları, âhize ve nâkileleri bulunsun” ifadesi ile anlatılmıştır. Yani aslında hava içerisindeki her bir molekül bir elektromanyetik dalga için alıcı/verici yani bir anten görevi görmektedir.
Boş uzayda gerçekleşemeyen bir hadise, hava içerisindeki zerreler tarafından gerçekleşmektedir. Dünyada üzerindeki herhangi bir kaynaktan gönderilen ve ses sinyalleri taşıyan bir elektromanyetik dalga etkileştiği bütün hava zerrelerini bir anten durumuna getirir. Ve bu antenler de kaynak gibi davranırlar. Boş uzayda yayılan bir elektromanyetik dalganın uzak bir alıcı tarafından algılanması çok güçken (sinyal seviyesi azalır), hava içindeki zerrelerin her birisi bir kaynak gibi davrandığı için uzak mesafelerden yayılan bir elektromanyetik dalga alıcının bulunduğu ortamdaki zerrelerin anten gibi kullanılmasıyla daha kolay bir şekilde algılanabilir. İşte buradaki “isal” kavramı ve hava zerrelerinin oynadığı rol bu gerçeğe işaret etmektedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar