"Bilir misin, neye benzersin? Deve kuşuna! Avcıyı görür, uçamıyor; başını kuma sokuyor, ta avcı onu görmesin. Koca gövdesi dışarıda..." Ancak, deve kuşunun avcıyı görmesi halinde başını kuma sokmadığı, her normal hayvan gibi kaçtığı ifade ediliyor?
Değerli Kardeşimiz;
Evvela, şunu tespit edelim. Bir hakikate getirilen temsilin her tarafını ve köşesini hakikate tatbik etmek gerekmez. Bazen o gibi tabirler, temsilin aksesuarları ve tamamlayıcıları durumunda olabilirler. Yani getirilen temsil içinde kelime kurgusu da olabilir. Onun için her kelime üzerine hakikati tatbik etmek gerekmediği gibi, temsilin her tarafının da gerçek olması gerekmiyor. Temsil ve teşbihler maksada hizmet eden araçlardır. Bu araçların gerçek olması mecbur değildir.
İkincisi,
"Meselâ, kinâî misallerinden, 'Fülânün tavîlü’n-necad' denilir. Yani, 'kılıcının kayışı, bendi uzundur.' Şu kelâm, o adamın kametinin uzunluğuna kinayedir. Eğer o adam uzun ise, kılıcı ve kayışı ve bendi olmasa da, yine bu kelâm sadıktır, doğrudur. Eğer o adamın boyu uzun olmazsa, çendan uzun bir kılıcı ve uzun bir kayışı ve uzun bir bendi bulunsa, yine bu kelâm kâziptir. Çünkü mana-yı aslîsi maksud değil."(1)
Bir adamın boyunun uzunluğunu ifade etmek için şöyle bir teşbih kullanılıyor: "Filanca adamın kılıcının kayışı uzundur." Halbuki adamın ne kılıcı var ne de kılıcının bağlama kayışı bulunuyor. Şimdi birisi kalkıp, "Sen yalan söyledin; zira adamın kılıç ve kayışı bulunmuyor." dese maksadı anlamamış olur.
Adamın uzun bir kılıcı ve buna uygun bir kayışı olsa, ama boyu kısa olsa, o zaman ifade yalan olur. Zira bu atasözü boy uzunluğunu ifade etme hususunda bir şiar bir sembol olmuştur. Bu atasözü boyu kısa adamlara sarf edilemez.
Risale-i Nur'daki temsili hikayelerin veya teşbihlerin aslı olmasa da hakikate olan işaretine ve ispattaki katiliğine bir zarar vermez. Deve kuşu temsiline de bu açından bakmak gerekir. Ne yazık ki, edebiyatı zayıf insanlar temsil ve teşbihin işaret ettiği asıl maksada değil de temsil ve teşbihin kendisine dikkat kesiliyorlar.
Deve kuşu çok korktuğunda, başını karnının altına çekmesi ve uyurken kumun üzerine koymasından bu söz söylenmiş olsa gerektir.
Nitekim bu ifade Türk Dil Kurumu "Güncel Türkçe Sözlük"de şöyle geçiyor:
"deve kuşu gibi başını kuma sokmak (veya gömmek)"
"1. bir tehlike, bir olay karşısında yararlı olmayacağı apaçık ortada olan kaçamak bir yola sapmak.
2. başkalarını aldattığını sanarak kendisini aldatmak.
3. tehlikeyi görmek istememek."(2)
Dipnotlar:
1) bk. Sözler, Otuz İkinci Söz, İkinci Mevkıf.
2) bk. TDK., Güncel Türkçe Sözlük, "Deve Kuşu" md.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Bu devekuşu temsilinin hakikatini veya temsildeki unsurların neye karşılık geldiklerini izah edebilir misiniz?
Avcı, ölüm oluyor. Bundan kaçamıyor. Başını kuma sokması dünyaya dalması vs oluyor. Böyle yorumladım.
Allah razı olsun