"Bir zat, harika bir fabrikanın veya acip bir saatin veya muhteşem bir sarayın veya mükemmel bir kitabın..." Esbaba tapanların ve tabiatperestlerin cehaletlerine verilen bu misali izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Esbaba tapanların ve tabiatperestlerin cehaletlerine bu misalle bak. Mesela, 'Bir zât, harika bir fabrikanın veya acip bir saatin veya muhteşem bir sarayın veya mükemmel bir kitabın gayet muntazam bir surette eczalarını, çarklarını fevkalade sanatıyla hazır ettikten sonra, kendisi kolayca o eczaları terkip edip işletmeyerek, belki çok uzun masraflarla o eczaları kendi kendine işlemek ve usta yerine fabrikayı, sarayı, saati yapmak, kitabı yazmak için her bir cüz’ü, her bir çarkı, hattâ kâğıdı, kalemi birer harika makine hükmüne getiriyor ve teşhirini çok istediği bütün hünerlerini, kemalâtını izhara vesile olan o üstadlığını ve sanatını onlara havale ediyor.' diye zannetmek, ne derece akıldan uzak ve cehalet olduğunu anlarsın."(1)
Bu ifadeler, "Allah kâinatı yoktan var etti, ama onun idaresini sebeplere havale etti" diyen deistlere verilen bir cevaptır. Oysa tevhid inancında kâinatı yoktan var eden de terbiye ve idare eden de Allah’tır. Allah kimseyi ve hiçbir şeyi idare ve terbiyesine ortak etmez. Bu sebeple kâinatta zerre miktar şirke yer yoktur.
Allah kâinatı kendini tanıtmak ve sevdirmek için yaratmış iken, kâinatın idare ve işletmesini basit sebeplere havale edip bütün bu ulvî maksatları heba ettirmesi mümkün değildir. Ayrıca kâinatı Cenab-ı Hakk’ın bizzat idare etmesi, sebeplere idare ettirmesinden daha kolay, daha ehven ve daha makul iken, böyle izzetine yakışmayan, hikmetine uygun düşmeyen bir yola tevessül etmesi yani kâinatın idare ve işletmesini sebeplere havale etmesi mümkün mü?
Bir yazar kendi düşünce ve duygularını anlatmak için yazdığı kitabın her bir kelimesini ve cümlesini titizlikle kaleme alır ve şuurla bezetir. Aynı şekilde Allah kâinat kitabını kendini şuur sahibi mahlûkatına tarif edip sevdirmek için telif etmiştir. O kitabı telif ederken kimseden bir yardım almış değildir. Zaten ilmi sonsuz ve kudreti nihayetsiz olduğu için buna ihtiyacı yoktur. Kâinat kitabının tamamının telifi Allah’a aittir. Bu telif işinde sebeplerin ya da tabiatın zerrece müdahalesi yoktur. "Kitabı, matbaa kendi ilmi ve kudretiyle yazmış ve basmış" diyen ahmakların durumu ne ise, "Kâinatı sebepler kendi kendine idare ediyor" diyenlerin durumu da aynıdır.
1) bk. Lem'alar, Otuzuncu Lem'a, Dördüncü Nükte.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Allah razı olsun