Biz Almanyalı gençler olarak, Nurları ve Üstadı Almanlara tanıtmak istiyoruz. Bir broşür hazırladık ve bunu posta kutularına dağıtmak istedik... "Sırran beyanen ve sırren tenevveret" kavramlarını bugünkü hizmet açısından nasıl anlamak lazımdır?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Risale-i Nurlar, bilindiği üzere, büyük baskıların ve sıkı takiplerin olduğu bir dönemde yazılmıştır. Din ve diyanetin yasaklandığı, dini eserlerin yazdırılmadığı, din adamlarının idam ve baskılar ile susturulduğu veya susturulmaya çalışıldığı bir ortamda meydana çıkmıştır.

Sırran tenevverat, kelime olarak, gizli aydınlanma ve nurlanma demektir. Risele-i Nurlarda sırran tenevveratın manası, müspet hareket , asayişe zarar vermeden, gürültü patırtı çıkartmadan, gösteriş ve nümayişten uzak, devlet ve resmi kurumlarla mümkün mertebe karşı karşıya gelmemek olarak anlayabiliriz.

Nur cemaati, müspet hareket ederek ve asayişe de zarar vermeden hizmet etmeyi prensip kabul eden bir hareket olduğu için, hizmetlerini perde arkasında ve gürültüsüz olarak yapmıştır.

Şimdi bu baskı ve zulümler ortadan kalktığı için, gizli ve perde arkasında hizmet manaları bir derece farklılık arzedebilir. Lakin müspet hareket, nümayişsiz ve kavlileyyin tarzında hareket etmek, daimi prensiplerimizdir. Bu sebeple posta kutularına broşür atmak bizim hizmet tarzımıza pek uygun bir davranış olmadığını düşünüyoruz. Zira bizim mesleğimizde tebliğ, insan odaklıdır. Yani insanlar ile bire bir alakadar olmak şeklindedir.

Broşür tarzı tebliğ biraz siyasi propagandayı anımsatıyor. Özellikle Avrupada yaygın bir ön yargı olmasından dolayı insanlar İslam dinine mesafeli duruyorlar. Bu mesafe de ancak ikili ilişkiler ve diyalog ile yıkılabilir. Yoksa broşür tarzı hizmet etmek insani ilişkilerden ve diyalogdan uzak bir şekil olması nedeni ile bazen tam aksi bir tesir uyandırabilir.

Bir de kıymetli hakikatler, kıymetli bir tarzda sunulmalıdır. Kuyumcu hiçbir zaman altın satmak için pazara çıkıp avaz avaz bağırmaz, müşteri kendi gidip altınını alır. Yanlış anlaşılmasın, bu ifade, biz oturalım da müşteri ayağımıza gelsin anlamında değil, müşteriye Risale-i Nurları verirken kıymetli bir mal olduğunu hissettirmek anlamındadır. Yine anlatmak için çaba sarf edeceğiz, onlarla diyalog kurmaya çalışacağız ama malımızın da ağırlığını ve kıymetini karşı tarafa hissettirmeliyiz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.950
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

hakan
..."Said Özdemir ,dava ugruna gecen hayatinda bakin daha neler yasamistir?Mesela,bir keresinde Ankara Gar`inda,Risalelerin tanitimi ile ilgili bir ilan asarlar,isci elbiselerini giydik.Ankara Gar`inda ilan afisi astik.Sonra Ankara Belediyes`nin yolcu tasima otobüsleri olan EGO`da 40 otobüse reklam verdik.40 adet renkli levha yaptirdik."Iman insani insan eder,belki insani sultan eder...`Risale külliyatindan.Isteme adresi P.K.444 Ankara` diye.Bir hafta gezdirdiler onlari.Said Özdemir Abi ve arkadaslari, ayni sekilde bir de Anklara Radyosu`na ilan verirler:"O zamanlar SIKI zamanlardi.Memlekette yalniz Ankara Radyosu vardi.Gittik,görevliye Reklam vermek istiyoruz.dedik.Görevli 30 kelime,bir günlügü 300 Lira.dedi.Al sana 900 Lira, üc gün olsun dedik.Ne zaman olsun? dedi.herkesin evine geldigi,cayini.kahvesini ictigi saat 8`de olsun.dedik.Herkes radyolarinabasina gecti.Hakikaten o saatte spiker aynen sunu okudu:"Risale-i Nur,Risale-i Nur,Müellifi Büyük Isöam Mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursi.Sözler ,Mektubat.Lemalar...cikmistir(Kaynak:Nurlu Hayatlar,Cemal A. Kalyoncu"Said Özdemir bölümü").Kuyumcu hiçbir zaman altın satmak için pazara çıkıp avaz avaz bağırmaz diyorsunuz,Broşür tarzı tebliğ biraz siyasi propagandayı anımsatıyor,diyorsunuz.Bu sekil meslegimize aykiri ise Said Abi ve arkadaslari niye böyle bir metoda tesebbüs ettiler.Özellikle eskiden Türkiyede bu sekil hareket etmek cok tehlikeli görünüyordu.Fakat bugün Avrupada özellikle Almanyada Fikir ve Vicdan Hürriyeti serbestiyeti vardir.Radyoda reklam vermek veya umumi yerlerde levhalar asmak müsbet ise brosür vs. niye müsbet olmassin?Cevabiniza saygim var fakat dogrusu anlamadim,özellikle Abiler´de öyle hareket ettikleri okuyunca.Ben yapin cevabi beklemiyorum,yapmayacagim da,fakat müsbet degil diyorsunuz,avaz avaz bagirmak olur,dialog önemli ama böyle olmas diyorsunuz,fakat Üstadin vekili onun yaninda hizmet etmis kisiler bunu yapmislar buna ne diyorsunuz?(Not:Üstad Said Özdemir icin diyorki:...Ben de onu hakiki ve her cihetle bana ve Risale-i Nur`a hizmet icin tevkil ediyorum.Benim vkilimdir.O,ne yapsa ben yapiyorum gibi kabul ediyorum.8 Ekim 1953, Imza:Said Nursi)
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

Aziz kardeşim,
Senin mektuplarını iyi gördüm. Fakat şimdiki gazeteciler ve baştakiler, hakikatleri tam takdir edemiyorlar. Hem Risale-i Nur yalvarmaz; onlar yalvarmalı ve aramalı. Ve kıymetini takdir edip müşteri olduktan sonra onların yardımını kabul eder. Emirdağ Lâhikası-1

Üstad Hazretlerinin yukarıdaki ifadelerinden mülhem olarak; Risale-i Nurları ağırlığına ve kıymetine uygun bir üslup ile tebliğ etmek gerektiğini savunmakta bir mahzur olmasa gerek. Nihayetinde bu tebliğ metotları ve tarzları muhkem bir mesele değil ki herkes üstünde ittifak etsin. Hali hazırda birçok cemaatin kendine mahsus hizmet anlayışları ve metotları vardır ve bu anlayış doğrultusunda hareket ediyorlar.
Önemli olan iman hakikatlerinin muhtaç gönüllere ulaşmasıdır. Şayet Risale-i Nurları broşür yolu ile tanıtmak size daha kolay ve faydalı geliyor ise, buna kimsenin bir diyeceği olmaz. Biz sadece genel olarak böyle olursa daha iyi olur diye fikrimizi beyan ettik. Bu fikri bir kalıp olarak esas alıp, her coğrafya ve meşrepteki insanları buna dahil etmek gibi bir fikrimiz yok.
Said Özdemir ağabeyin hayatından verdiğiniz örnekte dikkati çeken husus; reklam ve tanıtımdır, elbette bunda bir mahzur olamaz; lakin Risale-i Nurları bir yerlere bırakıp gitmek, Risale-i Nurların anlaşılmasında ve okunmasında o kadar da etkili bir yol değildir. Bizim dikkat çektiğimiz husus; ikili bir eğitim ile Risale-i Nurları okumak ve anlatmaktır.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
arvasi

Ben de fikrimi belirtmek isterim, editörlerin dedigine katılıyorum.Gerçekten o kadar degerliki bazen talebeler bile bazen gereken özeni gösteremiyor.Bide haberdar olmayanlar düşünün ki aldı posta kutusundan okudu attı hiç hoş olmaz.bence zaten nasibi olan bulur nurları.Yapmamız gereken kendimizi geliştirip ikili konuşmalarda karşı tarafa dogru yansıtmak.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
hakan
Degerli Arvasi kardesim;Diyorsunuz ki "Gerçekten o kadar degerliki bazen talebeler bile bazen gereken özeni gösteremiyor."Cevap:"Not:Üstad Said Özdemir icin diyorki:...Ben de onu hakiki ve her cihetle bana ve Risale-i Nur`a hizmet icin tevkil ediyorum.Benim vkilimdir.O,ne yapsa ben yapiyorum gibi kabul ediyorum.8 Ekim 1953, Imza:Said Nursi).Ayrica Risale-i Nurlari dagitmiyorum,tanitim brosürü(Icerigi:Kitablarin ismi ve bu eserler nasil ulasilabilirler.)
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
MensaGenius
hakan kardeşim, Kanaatimce broşür etkili olmayacaktır. Onun yerine afiş tarzı bilboardlarla kaliteli bir tasarımla tanıtım yapılmalı. bu da herkesin yapabileceği bir iş değil. tasarım öğrencisi olduğum için bu konuda biraz olsun kendimi söz sahibi hissediyorum. az öz kaliteli bir bilboard afişi yeni teknikler ve trendlerle sunulmalı diye düşünüyorum. bu konuda yardımcı olabilirim.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...