"Bu beş maksat, bir nehir gibi şu ayetlerin altında cereyan etmekle... Maahaza, bu maksatların beyanına ayrı ayrı ayetler tahsis edilmiştir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Onlar sana indirilen Kur'an'a da senden önceki peygamberlere indirilen kitaplara da inanırlar. Onlar, ahirete de kesin olarak iman etmiş kimselerdir." (Bakara, 2/4)
"مِنْ قَبْلِكَ kelimesinin bu beş letâife mâkes ve mazhar olmasına nazar-ı belâgatçe delâlet eden emare şudur ki: Bu beş maksat, bir nehir gibi şu ayetlerin altında cereyan etmekle, ayetten ayete intikal neticesinde مِنْ قَبْلِكَ havuzunda içtima etmiştir. Evet, kelimenin sathında görünen bir tereşşuh, bir yaşlık, kelimenin altında havuzun bulunduğuna delâlet ve ima eder. Maahaza, bu maksatların beyanına ayrı ayrı ayetler tahsis edilmiştir." (İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi 4. Ayetin Tefsiri)
Bu beş letaif, “senden öncekiler” ayetinin sadefindedir.
Maksatlar ise:
1. Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, Resul’dür.
2. Ekmelü'r-Rusüldür.
3. Hatemü'l-Enbiyadır.
4. Risâleti, âmmedir.
5. Şeriatı, sair şeriatların mehasinini cem’ ile onların nasihidir.
Bu ayette, nübüvvet ve ona ait beş maksada nasıl belagat açısından işaretler olduğuna işaret ediyor. Yukarıda nübüvvet ile ilgili beş maksat, bir nehir gibi ayetlerin altından nasıl akıp her bir kelime içine nasıl sirayet ettiğini, gramer ve belagat ilminin incelikleri ile Üstad izâh ediyor.
Kur'an’da ana konular bahsi geçen ayet ve surelerde, âdeta bir nehir gibi her bir kelime ve cümlede kendini gösteriyor. Bu da ancak, ifadenin mucize derecesinde olmasıyla mümkündür. Zira, nazarı mahdut olan insanın bu mucizevi ifade tarzını kullanması muhaldir.
Yukarıdaki maksatlara işaret eden ayetler:
1. Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, resuldür.
مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ وَالَّذٖينَ مَعَهُ اَشِدَّاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاءُ بَيْنَهُمْ
“Muhammed, Allah'ın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler.” (Fetih, 48/29)
2. Ekmelü'r-Rusüldür. Bu hususta sarih bir ayet bilinmiyor. Fakat:
تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍ مِنْهُمْ
“İşte peygamberler! Biz, onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık.” (Bakara, 2/253)
Bu ayette peygamberler arasında fazilet farkı olduğu tasrih edilmiş.
فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ اَوْ اَدْنٰى
"O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu." (Necm, 53/9)
Efdaliyet Kurbiyet-i İlahiye ile olduğuna göre Necm suresinde işaret edilen Mirac-ı Nebevi'deki Kâbe Kavseyn makamı Resul-u Ekrem'e (asm) ait olması ve hadis-i şerifte bu manayı teyiden "Ben Resullerin efendisiyim, lakin övünmek yok." (Darimi, Mukaddime, 8) buyurması bu manayı tavzih eder.
3. Hatemü'l-Enbiyadır.
مَا كَانَ مُحَمَّدٌ اَبَا اَحَدٍ مِنْ رِجَالِكُمْ وَلٰكِنْ رَسُولَ اللّٰهِ وَخَاتَمَ النَّبِيّٖنَ وَكَانَ اللّٰهُ بِكُلِّ شَیْءٍ عَلٖيمًا
"Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." (Ahzab, 33/40)
4. Risaleti, âmmedir.
وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا كَافَّةً لِلنَّاسِ بَشٖيرًا وَنَذٖيرًا وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
"Biz, seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler." (Sebe, 34/28)
5. Şeriatı, sair şeriatların mehasinini cem' ile onların nasihidir
وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْاِسْلَامِ دٖينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِى الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرٖينَ
“Kim İslam'dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Âl-i İmran, 3/85)
Bu ayet-i kerimede diğer dinlerin nesh edildiği net anlaşılmaktadır.
اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ دٖينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتٖى وَرَضٖيتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ دٖينًا
"Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı seçtim." (Maide, 5/3)
Bu ayette de Resul-u Ekrem’in (asm) getirdiği şeriatı sair şeriatların mehasinini cem' ettiği anlaşılmaktadır.
Resul-u Ekrem (asm), Efdalu'r-Rusül ve Hatemi’n-Nebiyyin olduğu anlaşıldıktan sonra İslamiyet'ten sonra daha ekmel bir şeriatın olamayacağı bedaheten anlaşılır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü