"Bu ihtiyarlığımın en sıkıntılı bir senesini, gençliğimin en ferahlı on senesine değiştirmem." ve "O eski gençlik ve şirin zamana hayalen gidiyorum ve ihtiyarlık vaziyetlerini unutuyorum." cümleleri arasında tezat yok mu?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İşte, ihtiyarlığımın sezgüzeştliğinden gelen ağrılara ve meyusiyetlere, imandan ve Kur'ân'dan imdada yetişen kudsî tesellilerle bu ihtiyarlığımın en sıkıntılı bir senesini, gençliğimin en ferahlı on senesine değiştirmem."(1)

Burada ihtiyarlığın gençliğe takdim edilmesi, sevap ve fazilet noktasındandır. Yani ihtiyarlıkta çekilen sıkıntı ve hastalıklar şayet güzel bir sabır ile karşılanırsa, gafletli ama lezzetli bir gençlikten daha iyi ve daha sevaplıdır, denilmek isteniyor.

"Ben gençlik zamanında bizim memlekette gördüğüm eski medresenin aynı vaziyetini görüyorum. Çünkü, vilâyât-ı şarkiyede eski âdet medrese talebelerinin bir kısmının tayınatları dışarıdan geliyordu. Ve bazı medreseler, içinde pişiriyorlardı. Ve daha kaç cihette bu çilehaneye benziyorlardı. Ben de lezzetli bir tahassür içinde buraya baktıkça, o eski gençlik ve şirin zamana hayalen gidiyorum ve ihtiyarlık vaziyetlerini unutuyorum."(2)

Bu paragrafta ise gençlikteki güzel ve ilmi bir vaziyetin hasretle yâd edilmesi söz konusudur. Yoksa gençliğin gafletli ve günahlı ahvaline bir ah çekmek söz konusu değildir.

Özet olarak, her iki ifade de hayır ve sevaba duyulan hasreti ve özlemi ifade ediyor. Dolayısı ile iki ifade arasında bir tezat söz konusu değildir.

Dipnotlar:

(1) bk. Lem'alar, Yirmi Altıncı Lem'a, On Beşinci Rica.
(2) bk. a.g.e., On Altıncı Rica.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.529
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

yağız22
"...bu ihtiyarlığımın en sıkıntılı bir senesini, gençliğimin en ferahlı on senesine değiştirmem." ihtiyarlığın belkide en sıkıntılı bir senesinde intiharı düşünmüş.nasıl gençliğin en ferahlı on senesine değişmiyor. "Bir zaman Emirdağı´nda ikamete memur ve tek başıma, menzilde adeta bir haps-i münferit ve bana çok ağır gelen tarassutlar ve tahakkümlerle bana işkence vermelerinden, hayattan usandım, hapisten çıktığıma teessüf ettim. Ruh u canımla Denizli hapsini arzuladım ve kabre girmeyi istedim. ve "Hapis ve kabir bu tarz-ı hayata müreccahtır" diye, ya hapse veya kabre girmeye karar verirken..."
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
İntiharı düşündüren nefsin büyük bir sıkıntı altında olmasıdır değişmem dediği ihtiyarlık ise uhrevi kar ve kazanç açısındandır. İnsan sadece kalp ve ruhtan ibaret değil insanın birde nefis, cisim ve nebati ve hayvani boyutu bulunuyor. Mesela namazdan nefis çok sıkılır ama ruh, akıl ve kalbin büyük bir huzuru ve rahatı vardır. Ayrıca intihar meselesi içinde bulunduğu baskının boyutuna işaret eden bir semboldür.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...