"Büyük bir bahçeye giren bir kimsenin, o bahçenin bütün meyvelerine elleri yetişmez. Fakat, eline girdiği miktar yeter. O bahçe yalnız onun için değil; belki, elleri uzun olanların hisseleri de var." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Şu Otuz Üç Pencereli olan Otuz Üçüncü Mektup, imanı olmayanı, inşaallah imana getirir. İmanı zayıf olanın imanını kuvvetleştirir. İmanı kavî ve taklidî olanın imanını tahkikî yapar. İmanı tahkikî olanın imanını genişlendirir. İmanı geniş olana, bütün kemâlât-ı hakikiyenin medarı ve esası olan marifetullahta terakkiyat verir, daha nuranî, daha parlak manzaraları açar. İşte bunun için, 'Bir pencere bana kâfi geldi, yeter.' diyemezsin. Çünkü, senin aklına kanaat geldi, hissesini aldı ise, kalbin de hissesini ister, ruhun da hissesini ister. Hattâ hayal de o nurdan hissesini isteyecek. Binaenaleyh, her bir Pencerenin ayrı ayrı faydaları vardır." (1)

Üstad Hazretleri burada imanın taklitten başlayıp nihayetsiz terakki ve mertebelerinin olduğuna işaret ediyor. İmanın çekirdekten ağaca kadar çok mertebe ve dereceleri vardır. İmanın en basit olanı taklidî imandır. Risale-i Nurlar bu çekirdek mesabesinde olan imanı mükemmel bir ağaç haline getirebilir. Risale-i Nur'da iman ve marifetin hadsiz mertebeleri mevcuttur.

İnsanlar anlayış ve idrak noktasından aynı seviyede değiller, tabakalara ve sınıflara ayrılır. İnsanların eğitim seviyesi, ilmî derecesi, kabiliyet durumu gibi hususlar, insanın anlayış ve idrak seviyesini tayin ve tesbit eder. Bu sebeple insanlar arasında anlayış tabakaları ve seviyeleri teşekkül etmiştir. Bundan dolayı Risale-i Nur deryasından herkes kabına ve istidadına göre marifet suyunu alır. Kimse kabını esas alarak bundan daha ilerisi yok diyemez.

Bahçe misali, Risale-i Nurların her tabakadan insana hitap edip kâfi geldiğini gösteren bir misaldir.

Eli uzun olanlar âlimler, evliyalar ve marifette derinleşenler, eli kısa olanlar ise ami ve avam insanlardır. Risale-i Nurlar hem ami ve avam insanlara hem de âlim ve evliyalara mürşid-i hakikidir.

(1) bk. Sözler, Otuz Üçüncü Söz, İhtar.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 5.121
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

halaskar07
Peki burda eli uzun olan havas tabaka ile eli kısa avam tabaka aynı bahçede yer alıp bir ubudiyet-i külliye teşkil ediyormu ? Yani Risale -i Nur okuyan bir ami bir havas makamında idrak edemesede o seviyeye yükselmiş olurmu ? Ben Üstadın ifadesinden bu kısımda nedense hep bunu algılamışımdır dediğinizin yanı sıra. Selam ve dua ile
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Avam tabaka ile havas tabakayı mutlak eşit görmek mümkün değildir. Lakin avam tabakanın bu bahçede kendi seviyesine göre yüksek bir makama çıkması da mümkündür. Bazen bir er bir paşanın peşine takılıp kumandan-ı azamın huzuruna çıkabilir. Paşa ile erin o makama beraber çıkması eri paşa yapmaz ama ere de hayatında göremeyeceği bir an yaşatmış olur.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...