Büyük Mehdi zamanında, dünyanın bolluk ve bereketle dolu olacağı, zekât alacak kimsenin bulunamayacağı söyleniyor. Bu konuda bizi aydınlatır mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Mehdi döneminde yeryüzünün bolluk ve bereket ile dolması hakikattir, zira buna işaret eden rivayetler var. Lakin buradaki bolluk ve bereket maddî cihetten olacaktır. Mehdi (ra) döneminde, iman ve ahlâk umumî bir şekle bürüneceği için, insanlar arasında adil bir taksimat olacak, kavga ve haksız kazanç sona erecektir. Bu da toplumun huzur ve refahına vesile olacaktır.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Mehdi zamanında yeryüzünün adaletle dolacağı vurgulanıyor. Bu gerçekleşmiş midir?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 5.331
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Gene burda da Nur'un iktisadî ve ahlakî düsturlarının evvela ferden ferdâ yaşanmasıyla kavuşulacak bir bereket ve bolluk mevzu bahs.. İktisad eden maişetçe aile belası çekmez. İşte, medeniyet, bütün cemiyât-ı hayriye ile ve ahlâkî mektepleriyle ve şedid inzibat ve nizâmâtıyla, beşerin o iki tabakasını musâlâha edemediği gibi, hayat-ı beşerin iki müthiş yarasını tedâvi edememiştir. Kur'ân, birinci kelimeyi esâsından vücûb-u zekât ile kal' eder, tedâvi eder; ikinci kelimenin esâsını hurmet-i ribâ ile kal' edip, tedâvi eder. Evet, âyet-i Kur'âniye, âlem kapısında durup, ribâya "Yasaktır!" der. "Kavga kapısını kapamak için, ribâ kapısını kapayınız!" diyerek, insanlara ferman eder. Şâkirdlerine, "Girmeyiniz!" emreder. 25. söz Vb. gibi..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
şefkat

Bolluk ve berekete vesile olması Îmanın hükmettiği bir dünyada nelerin gerçekleşebileceğini bir düşünün. Orada çalışkanlık, gayret, faaliyet, fedakârlık, cömertlik gibi güzel huylar namına ne varsa hepsi yeşerecek, meyvelerini vermeye başlayacaktır. Zâten îman, güzel meyveler veren nuranî bir ağaç değil midir? İşte Hz. Mehdî zamanında Asr-ı Saadette olduğu gibi küllenmiş duygular bir bir tomurcuklanacak, çiçek açacaklardır. Bu huzur ve sulh döneminin en göze çarpan özelliklerinden biri de rivayetlerde belirtildiği gibi bolluk ve bereketin görülmesidir. Müslim'de, âhirzamanda geleceği bildirilen halifeki İslâm âlimlerince bunun Mehdî olacağı bildirilirmalı sayılamayacak derecede taksim edecek ibaresi yer alır. Ebû Davud'daki ifade ise şöyledir: Âhirzamanda bir halife gelir de malı avuç avuç verir, verdiği malı saymaz. Ebû Saidi'l-Hudrî'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte ise dönemindeki bolluk ve refahtan söz edilirken şöyle buyurulur: Benim ümmetim onun döneminde öylesine bir refaha ulaşacaktır ki, o güne kadar benzerine asla rastlanmamıştır. O kadar ki yer ürünlerini verir, insanlardan hiçbir şey saklamaz, mal da o gün çok birikir. Adam kalkıp, Ey Mehdî, bana ver! dediğinde, Mehdî de Al der. Ümmetim onun zamanında benzerine rastlanmamış derecede nimetlere kavuşacaklar, gök bol bol yağmurunu gönderecek. Yer de bitki ve mallardan hiçbir şey saklamayacak (yani yeraltı zenginliklerini insanların faydasına sunacaktır.)60 Onun döneminde yeryüzü hazinelerini dışarı fırlatacaktır. Hayvan sürüleri de fazlalaşacaktır. Batılılarca kaleme alınan İslâm Ansiklopedisinde de, Macdonald'ın, Hz. Mehdî zamanındaki bu bolluğu şöyle anlattığını görüyoruz: Müslümanlar onun şeriatini takip ederek, benzerini aslâ görmedikleri bir refaha erişeceklerdir. Yer bütün meyvelerini verecek ve gökler yağmurlarını boşaltacak, gümüş para ayaklar altına alınacak, hesap bile edilmeyecektir. Bir kimse her kalkışında, Ey Mehdî! Bana ver! diyecek, o da, Al cevabını verecektir. Elbisesinin eteğiyle taşayabileceği herşeyi adamın önüne dökecektir. Bunu Müslim-i Şerifin rivayet ettiği şu hadis-i şerif de desteklemektedir: Ümmetim kaybolmaya yaklaşınca saymaksızın servetler saçan bir halife gelecektir. Bu bolluğun sebebini, teknolojinin geliştiği ve tohum ıslahı ile tarımda üretimin kat kat arttığı günümüzde anlamak zor olmasa gerek. Onun zamanında herşey olduğu gibi Müslümanların sayısı da artacaktır.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...