Celalettin-i Suyutî'nin yakaza âleminde Peygamber Efendimiz ile hadislerin te’vil ve şerhini yaptığı ifade ediliyor, doğru mu? Hadislerin sıhhati açısından nasıl değerlendirebiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
Celalettin-i Suyutî’nin manevî âlemde Allah Resulü (asm) ile hadis kritiği yapmasının, hadis ilmi ve usulü açısından tek başına bir kıymeti yoktur. Yani, hiçbir ilmî delil ortaya koymadan, sadece kerametvari bir şekilde; “Ben bu hadisi manevî âlemde Allah Resulü'ne sordum, o da kabul etti, öyle ise bu hadis sahihtir.” yaklaşımı, ilmî bir yaklaşım değildir. Ama ilmî delilleri ortaya koyduktan sonra, ilaveten böyle manevî âlemde bir hadisin kritiğinin yapılması, hadisin sahih olmasına kuvvet verir.
Celalettin-i Suyutî Hazretleri, hadis sahasında otorite bir şahsiyettir. Bunun yanında manevî âlemde uyanık bir halde Allah Resulü (asm) ile sohbet edip, hadis müzakeresi yapması ona ayrı bir kıymet katmıştır. Eserleri İslam âleminde en muteber ve sağlam kaynaklar içinde yer almıştır.
Celalettin-i Suyutî Hazretlerinin manevî âlemde Allah Resulü (asm) ile hadis müzakeresinde bulunmasını ilmî bir delil nazarı ile değil, kaziye-i makbule nazarı ile bakılmalıdır.
Kaziye-i makbule; itimad sahibi zâtların sözlerine delilsiz de olsa itimad edilmesi demektir. İslam âlimleri eserlerinde bu gibi makbul kaziyeleri kullanmış ve delil olarak kabul etmişlerdir. Ama bu deliller tek başına ilmî bir delil değil, nazarî delillerdir...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü