"Cenâb-ı Hak, tîn ve zeytinle kasem vasıtasıyla azamet-i kudretini ve kemal-i rahmetini ve büyük nimetlerini ihtar ederek..." İncir ve zeytin ile şükür, fikir, iman ve amel-i salih arasındaki münasebeti izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Cenâb-ı Hak, tîn ve zeytinle kasem vasıtasıyla azamet-i kudretini ve kemal-i rahmetini ve büyük nimetlerini ihtar ederek, esfel-i sâfilîn tarafına giden insanın yüzünü o taraftan çevirip, şükür ve fikir ve iman ve amel-i salih ile ta âlâ-yı illiyyîne kadar terakkiyât-ı maneviyeye mazhar olabilmesine işaret ediyor. Nimetler içinde tîn ve zeytinin tahsisinin sebebi, o iki meyvenin çok mübarek ve nafi olması ve hilkatlerinde de medar-ı dikkat ve nimet çok şeyler bulunmasıdır." (Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Birinci Kısım.)
İnsan, incir ve zeytin gibi hem çok faydalı hem çok besleyici hem de çok sanatlı bir nimet üzerinde tefekkür ederse, önce imanı artar sonra artan imanla salih amellere yönelir.
Zaten kulluğun ilk merhalesi tedebbür ve tefekkürdür. Yani insan kâinat sarayında teşhir edilen ilahi eser ve sanatları güzelce okuyup, üzerinde derin bir tefekkür yaparsa, hem irfanı hem de imanı ziyadeleşir. İrfanı ve imanı ziyadeleşen birisi de güzel ve salih ameller işler.
Yani ilim imanı, iman ameli, amelde ahlakı geliştirir. İlim olmadan iman, iman olmadan amel, amel olmadan da güzel ahlak olmaz. Bunlar arasında zaruret münasebeti bulunuyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü