"Cenab-ı Hakk'ın masnuatında tefekkür ettiğin zaman, kendini bir Japon veyahut Cezair-i Bahr-i Muhit'ten birisi farzeden bir Osmanlı Müslüman gibi tefekkür et... Avrupalı bir ecnebi gibi tefekkür etme!" İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ey kardeş bil ki! Sen Cenab-ı Hakk'ın masnuatında tefekkür ettiğin zaman, kendini bir Japon veyahut Cezair-i Bahr-i Muhit'ten birisi farzeden bir Osmanlı Müslüman gibi tefekkür et ki; o adam, kendini oralı farzederek, sonra da Osmanlılara ve ictimaî ve siyasî ahvallerine bakar, kendi kendine hükümler çıkarır. Sonra kendine döner, farazî hayali atar. Fakat sakın, ha sakın; masnuat-ı İlahiyeyi tefekküründe, âlem-i İslâmın ahvalini düşünen Avrupalı bir ecnebi gibi tefekkür etme! Evet sen böyle bir tefekkürle sakın şuurun ermeden firavunlaşmayasın. Evet, güya sen başka bir âlemden bu âlemimize gelmişsin gibi tefekkür et…"(1)
Menfi Avrupa, aklı merkeze alıp vahyi reddediyor. Bütün düşünce sistemini vahiy karşıtlığı üzerinden geliştiriyor. İslam alemine ve İslam tefekkür sistemine karşı ön yargılı bir tavra sahiptir. Bu sebeple Avrupalı bir ecnebi İslami açıdan sağlıklı ve objektif bir yorumda ve tefekkürde bulunamaz.
Ama Japon bir mütefekkirde bu ön yargılar ve bu taraflı bakışlar olmadığı için, İslam’ı anlaması daha sağlıklı daha objektif daha kolay olabilir. Avrupa’nın menfi felsefe anlayışı egoları aşırı şişirdiği ve aklı ilahlaştırdığı için, vahyi ve vahyin gözünden kâinatı anlama yeteneği çok kısıtlıdır. Üstadımızın işaret ettiği incelik bu felsefi bakış açısıdır.
Oryantalizm kavramı da bu mananın sistematik bir halidir. Oryantalizm veya Şarkiyatçılık,Yakın Doğu ve Uzak Doğu toplumlarını, kültürlerini, dillerini ve halklarının incelendiği Batı kökenli araştırma alanlarının tümüne verilen bir isimdir. Batı dünyası kendi düşünce sistemini ve kültürünü merkez, diğerlerini ise merkezden kopuk ve islah edilmeye muhtaç çevre olarak görüyor.
Dolayısı ile Batı tipi düşüncede, Japonlar da dahil herkes ilkel ve ikincildir.
Edward Said'in analizinde Batı, bu toplumları statik ve gelişmemiş olarak özümsemekte, böylece emperyal gücün hizmetinde incelenebilecek, tasvir edilebilecek ve çoğaltılabilecek bir Doğu kültürü görüşü üretmektedir. Bu görüşü ile Said, Batı toplumunun gelişmiş, rasyonel, esnek ve üstün olduğu fikrini ifade etmektedir.(2)
Dipnotlar:
1) bk. Mesnevi-i Nuriye, (trc. Badıllı).
2) bk. Mahmood Mamdani, Good Muslim, Bad Muslim: America, the Cold War, and the Roots of Terrorism, New York: Pantheon, 2004; ISBN 0-375-42285-4 s.32.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü