"Cin ve inse, belki ruhanilere ve melaikelere de Kur'an-ı Hâkim vasıtasıyla rehberlik eden yine bilbedahe o Zat'tır..." Kur'an-ı Hâkim’in cin ve inse rehberlik etmesini anlıyorum. Ruhani ve melaikelere rehberlik etmesi ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
Kur’an, Allah’ın ezelî kelamı olması ve ism-i azam ve her ismin en zam makamından süzülüp gelmesi dolayısı ile bütün şuur sahiplerine ders verip hitap eden bir kelamdır. Cebrail (a.s) Kur’an ayetlerinden belki Peygamber Efendimize (a.s.m) kadar istifade edememiştir. Öyle ise Kur’an’ı sadece insanlara ve cinlere inhisar etmek yanlış olur.
Kur’an, mahlukat içinde şuur sahiplerinin hepsine rehber, muallim ve tefekkür vesilesidir. Zira Kur’an Allah’ın ezelî kelamıdır ve ilahi bir yol göstermedir. Hiç kimse bu ezelî ve ebedî fermandan hariç kalamaz, onun dışında olamaz.
Kur’an’ı sadece insanlara ve cinlere birtakım emir ve yasaklar bildiren bir kitap olarak görmek, Kur’an’ı hakkı ile bilmemek demektir. Kur’an bütün akıl ve şuurların fevkinde bir kitaptır. Her akıl ve şuur sahibi de onun talebesidir.
Üstad Hazretlerinin yaptığı Kur’an tarifi meseleyi halleder kanaatindeyiz:
* Kur'ân, şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi,
- ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi,
- ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri,
- ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin manevi hazinelerinin keşşafı,
- ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikin miftahı,
- ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı,
- ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhâniyenin hazinesi,
- ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi,
- ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası,
- ve Zât ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, burhan-ı kàtıı, tercüman-ı sâtıı,.." (Sözler, Yirmi Beşinci Söz)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü