"Demek, bu dünyevi, küçücük ve sönük akıl gözüyle o büyük cehennem görülmez. Fakat ism-i Hakîmin nuruyla bakabiliriz. Şöyle ki..." Bu hüküm gayb âlemleri için umumi midir? Akıl ahiret, cennet ve cehennem gibi konuları tam kavrayamaz mı?
Değerli Kardeşimiz;
Gaybi âlemleri idrak etmenin iki ciheti vardır. Birisi o âlemlerin varlığına dair sebep ve delillerdir ki, insan bunu ayet ve vahyin ışığında, rehberliğinde ve terbiyesinde idrak edip ihata edebilir. Peygambere ve kitaba tabi olmayan bir akıl, sırat-ı müstakimde yürüyemez, her şeyi anlayamaz. Çünkü akıl da bir mahluktur, idraki sınırlıdır. Akıl, hak ile batılı, hayır ve şerri, iyilik ve kötülüğü ancak vahiy sayesinde ayırabilir.
İnsan, aklı ile Cenab-ı Hakk’ın varlığını bilse dahi, O Zât-ı Akdes'in kutsi sıfatlarını, esmasını, mevcudatın nereden gelip, nereye gittiklerini, hâdiselerin içyüzünü, ölüm ötesi hayatı bilemez. Başta Kur’an ve Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) olmak üzere diğer semavi kitaplar ve bütün peygamberler, bütün bu hakikatleri bir harita gibi insan aklının önüne koymuşlardır.
Sadece akıl ile hareket eden Aristo ve Eflatun gibi üstün zekâ sahibi dâhiler, Allah’a iman ettikleri halde, tekrar dirilmenin ruhen olacağına inanmışlar ve bedenin de dirilmesini akıllarına sığıştıramamışlardır.
Vahiy, enbiyaların ve onların yolundan giden müçtehid, mürşid ve müceddidlerin yoludur. Sadece akıl ile hareket edenler kendi aklına güvenenler, vahiy ve hikmetin tezgâhından geçmeyenler istikamet üzere yaşayamazlar dalalete saparlar.
İbn-i Sina’nın ahiretin varlığına dair "Akıl bunda gidemez" demesi bunun açık bir delilidir.
Bir de bu gaybi âlemlerin keyfiyetinin ne olduğu hususu var ki, bu sadece akılla idrak edilemez. Akıl, cennet ve cehennemin keyfiyetini anlamaktan uzaktır ve acizdir. Ziya Paşa’nın dediği gibi;
“İdrak-i maâli bu küçük akla gerekmez,
Zira, bu terazi o kadar sıkleti çekmez.”
Üstad Hazretleri bu hususa hadisle birlikte şu şekilde işaret ediyor:
"DOKUZUNCU ESAS: Hem anlarsın ki, öyle bir Rahmân, böyle bir âlemde, öyle has ibâdına öyle ikramlar edecek; ne göz görmüş, ne kulak işitmiş, ne kalb-i beşere hutur etmiştir. Âmennâ!"(1)
1) bk. Sözler, Onuncu Söz, Altıncı Hakikat.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü