"Diğer kısım ise, gayet müthiş, mağrur insanlardır ki, mezhepsizliklerini, müçtehidin-i izama müsavat davası altında neşretmek istiyorlar ve dinsizliklerini, sahabeye karşı müsavat davası altında icra etmek istiyorlar." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Sahabe ve mezhep imamları, İslam dinini ayakta tutan ana iskelettir. İslam dinini yıkmak için önce bu iskeletin tahrip edilmesi gerekiyor. İslam düşmanları bunu çok iyi bildiği için, önce mezhep imamlarına sonra da sahabeye ilişmeye çalışıyorlar. Doğrudan sahabeye hücum etseler, bu ümmet nezdinde inandırıcı olmayacağı için, sinsi bir şekilde önce mezhep imamlarını çürütmeye çalışıyorlar.
Mezhepler çürütüldükten sonra sıra dinin asıl kaynağı olan sahabeye gelecek, ondan sonra da Kur’an’a ilişecekler. Yani Kur’an’ı istediği gibi heva ve heveslerine göre yorumlama yolu açılacak. Dikkat edilirse mezheplere karşı çıkan sözde bazı hocalar, Hazret-i Muaviye (ra) gibi bazı sahabelere dil uzatırlar. Çok iyi bilirler ki bütün sahabeye ilişseler ümmet bunu dikkate almayacak. Ehl-i sünnet istisnasız bütün sahabeyi ciddi manada sever ve hürmet eder.
Netice olarak, mezhep imamların aşmadan sahabeye ilişilemez, öyle ise önce onları çürütmek gerekiyor. Din düşmanlarının planı bu şekilde seyrediyor...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Bazıları bu cümleyi delil göstererek vehhabiler kafirdir diyorlar. Ama Ustadın öyle bir şey söylemesi imkansız. Hangi manada söylenmiş ve kimler kasdedilmiş? Bir de altıncı risale olan altıncı meselede vehhabilerin imamlarından İbni Teymiyenin ismi çekilmiş. Başka menbalarda ibni Teymiye ben hanbeli mezhebindenim demiş. Mezhebsiz nasıl hanbeli mezhebinden olabilir?
Mezhepleri inkar eden birisine kafir demek doğru değildir. Bazı dinsizlerin dine zarar vermek adına mezhepsizlik kisvesine bürünmesi mezhebi kabul etmeyen bidat ehlini dinsiz yapmaz ikisi arasında çok fark var.
Hatta mezhebi inkar eden bidat ehli insanlar bunu dinin özünü koruma adına yaptıklarını söylüyorlar. Yani niyetleri din düşmanlığı yapmak değil güya dini bu yolla korumak. Bazıları da mezhepleri İslam birliğine bir engel olarak görüp mezheplere soğuk bakıyorlar Efgani ve Abduh gibi.
Mesela Vehhabiler dinin emir ve yasaklarına karşı çok hassastırlar ve diğer mezheplere de bir mezhep taassubu adına yabani bakmaktalar. Yani Hanbeli mezhebine olan taassupları diğer mezheplere yabani bakmalarına sebep olmuştur.
Ehlisünnet ittifak ile bidat ehlini tekfir etmemiş ehl-i kıble olarak nitelemiştir. Ehl-i kıble her ne kadar sünnete aykırı hareket ediyor olsalar da bir cihetle dalalette olmuş olsalar da Müslümandırlar.
“Diğer kısım ise gayet müthiş mağrur insanlardır ki mezhepsizliklerini, müçtehidîn-i izama müsavat davası altında neşretmek istiyorlar ve dinsizliklerini, sahabeye karşı müsavat davası altında icra etmek istiyorlar.”
Burada bahsedilen kimseler özünde dinsiz şeklen mezhepsiz olanlardır ve mezhepsizliği bir kisve bir perde olarak kullanıyorlar. Üstadımız burada her mezhebi inkar eden dinsizdir diye bir ifade kullanmıyor.
Üçüncü esas: Vehhâbilerin azîm imamlarından ve acîp dehâları taşıyan meşhur İbni Teymiye ve İbni Kayyıme'l-Cevzî gibi zatlar Muhyiddin-i Arabî (k.s.) gibi azîm evliyâya karşı fazla hücum ettikleri ve güya mezheb-i Ehl-i Sünneti Şîalara karşı Hazret-i Ebû Bekir'in (r.a.) Hazret-i Ali'den (r.a.) efdâliyetini müdafaa ediyorum diyerek, Hazret-i Ali'nin (r.a) kıymetini çok düşürüyorlar. Hârika faziletlerini âdileştiriyorlar. Muhyiddin-i Arabî (k.s.) gibi çok evliyâyı inkâr ve tekfir ediyorlar.
Hem, Vehhâbiler kendilerini Ahmed İbni Hanbel mezhebinde saydıkları için, Ahmed İbni Hanbel Hazretleri bir milyon hadisin hâfızı ve râvîsi ve şiddetli olan Hanbelî mezhebinin reisi ve halk-ı Kur'ân meselesinde cihanpesendâne salâbet ve metânet sahibi bir zat olduğundan, onun bir derece zâhirî ve mutaassıbâne ve Alevîlere muhâlefetkârâne mezhebinden din nâmına istifade edip, bir kısım evliyânın türbelerini tahrip ediyorlar ve kendilerini haklı zannediyorlar. Halbuki, bir dirhem hakları varsa, bazan on dirhem ilâve ediyorlar. Altıncı Risale olan Altıncı Mesele
Yukarıda da görüldüğü gibi Altıncı Risale olan Altıncı Mesele de İbn-i Teymiyye’nin ismi ya da kendilerini Ahmed İbni Hanbel mezhebinde saymaları gizlenmiş değildir.
Allah cc razı olsun. Teşekkürler, Türkiye.