"Diğeri öyle bir hale giriftar olmuş ki, herkes ona acıyor, hem 'Müstehak!' diyor. Çünkü hatasının neticesi olarak, hem saadeti ve mülkü gitmiş, hem ceza ve azap çekiyor." Birisinin arkasından "müstehak" demek gıybet sayılmaz mı?
Değerli Kardeşimiz;
“Biraz zaman sonra, birinci adam öyle bir mertebeye çıktı ki, herkes haline gıpta ederdi. Padişahın lütfuna mazhar olmuş, has sarayında saadetle yaşıyor. Diğeri öyle bir hale giriftâr olmuş ki; hem herkes ona acıyor, hem de 'Müstehak!' diyor. Çünkü hatâsının neticesi olarak hem saadeti ve mülkü gitmiş, hem ceza ve azab çekiyor.”(1)
Burada hayali iki zattan bahsediliyor. Ve ismi ve unvanı belli olmayan hayali kişiler hakkında menfi bir şekilde konuşmak gıybet sayılmaz. Gıybet ancak ismi belli ve kötülenmekten rahatsız olan birisi için geçerlidir. Ahirette ve büyük mahkeme günü olan mahşerde, müminler cehenneme gidecek kişilere hem üzülecek hem de "Allah'ın adaletini hakkalyakin gördük. Belli ki bunlar bunu hak etmişler." diyeceklerdir. Bu, Allah'ın müminlere kendisinin adil olduğunu hakkıyla ikrar etmesidir.
Bu gibi değerlendirmeleri dünyada yaptığımızda ve birisi için "müstehak" dediğimizde ise durum şöyledir; genel olarak "İçki içenler çok kötü iş işlemektedirler." demekle "Ahmet ayyaşın, yaramaz adamın tekidir." demek çok farklı şeylerdir. İsim verilirse gıybet olur, isim verilmeden günahın kendisi kötülenirse nasihat olur. Ama bahsi edilen adam fasık-ı mütecahir ise, yani fenalıktan sıkılmayan ve işlediği kötülüklerle övünen birisi ise, bunun kötülüğünü de bahsetmek gıybet olmaz.
(1) bk. Sözler, Altıncı Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü