"Doğru ve hakikat" ile "kabiliyet ve istidat" arasındaki farklar nelerdir?
Değerli Kardeşimiz;
Hakikat: Bir şeyin aslına ve esasına denir.
Mahiyet, gerçek, doğru, sahih, künh, sabit ve vaki gibi kelimeler de bu kelimenin anlamına işaret eder. Doğru ile hakikat mana bakımından aynıdır.
Doğru ile hakikat arasında dilimiz açısından şöyle bir nüans vardır; doğru; daha çok yalanın ve yanlışın karşıtı olarak kullanılır. Hakikat ise, gerçek ve realite anlamında kullanılır.
Mesela "Yalan söylemek bugünkü siyasetin bir hakikatidir." demek, siyasette yalancılık hastalığının yerleştiğine bir işarettir. Ama "Yalan söylemek siyasetin bir doğrusudur." dense, yanlış bir mana olur. Hakikat ile doğru arasında böyle bir fark vardır.
İstidat: Bir şeyin kabulüne ve kazanılmasına olan fıtrî meyil ve kabiliyet.
Kabiliyet: Dıştan gelen tesirleri alabilme gücü. İstidat, anlayış, kabul edebilirlilik, kabul edici yüksek bir kuvvete sahip olmak, olabilirlilik, olmaya yetkin olma hali. İstidat ile kabiliyet eş anlamlı kelimelerdir. Şu var ki, Yirmi Dokuzuncu Söz'de geçen aşağıdaki ifadelerden; istidadın bir çekirdek, kabiliyetin ise o çekirdeğin açılmış ve ağaç olmuş şekli olarak da anlamak mümkündür:
“…ve tecrübe ve imtihan ise, neşvünemâya sebeptir. O neşvünemâ ise, istidatların inkişafına sebeptir. O inkişaf ise, kabiliyetlerin tezahürüne sebeptir. O kabiliyetlerin tezahürü ise, hakaik-i nisbiyenin zuhuruna sebeptir.”(1)
(1) bk. Sözler, Yirmi Dokuzuncu Söz, İkinci Maksat
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar