"Ehl-i İ'tizalce: 'Ölmeyecekti.' Çünkü onlarca muradın iradeden tahallüfü caizdir." cümlesini izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Ehl-i İ'tizalce: "Ölmeyecekti." Çünkü onlarca muradın iradeden tahallüfü caizdir."

"Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaatçe, bu misalde sükut ve tevakkuf lazımdır. Çünkü, irade-i külliyenin sebeple müsebbebe bir taalluku vardır. Bu itibarla, sebebin ademi farz edilirse, müsebbebin de farz-ı ademi lazım gelir. Çünkü taalluk birdir. Cebir ve İ'tizal, ifrat ve tefrittir."(1)

Cebriye Mezhebi, insan iradesini inkar ettiği için cinayet fiilini tamamı ile kadere yüklüyor, insan irade etse de etmese de bu cinayeti işleyecekti diyor. Bu yüzden sebep ortadan kalksa da cinayet yine olacaktı, deyip insanı cebire mahkum ediyor.

Mutezile Mezhebi ise insan iradesini tam yetkili ve muktedir gördüğü için, "sebep olmasa idi cinayette vuku bulmazdı" diyerek kaderi inkar ediyor. Yani her iki batıl mezhepte insanın bilmesinin mümkün olmadığı gaybi şeyler hakkında inançları doğrultusunda fikir yürütüyorlar.

Buradaki "murat" tabiri İlahi irade ve onun kader programıdır, iradede insanın seçme hürriyetidir. Bu batıl mezhebin iddiasına göre, insan iradesi özgür yapısı ile kaderi ve Allah’ın muradını dinlemeyebilir. İnsan Allah’ın irade ve muradına rağmen hareket edebilir, gibi bir safsatanın savunuculuğunu yapıyorlar. Bir cihetle insan iradesini ispat edeyim derken, ifrat edip insana taalluk eden fiillerde İlahi iradeyi inkar ediyorlar. Yani insan iradesi ile İlahi irade karşı karşıya gelebilir, demektir.

Halbuki Ehl-i sünnet ne kaderi ne de insan iradesini inkar etmiyor. Bu gibi olaylar içinde hem kaderin hem de insan iradesinin bir hissesi vardır diyor. Sebebin olmadığı bir durumda insanın netice hakkında bir bilgi sahibi olamayacağını söyleyerek en makul fikri ortaya koyuyor.

Çünkü "ecel tektir değişmez " hükmü umumi bir hükümdür, kaderin bilinmesi anlamına gelmez. Kadere yani Allah’ın takdirine ancak olaylar vuku bulduktan sonra vakıf olabiliriz. Diğer iki batıl mezhep ise kader vuku bulmadan yani Allah’ın takdiri gerçekleşmeden fikir yürütüyorlar.

(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Suresi 7. Ayet Tefsiri.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 6.614
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Lazgin
Sebebin ademi farz edilirse, müsebbebin de farz-ı ademi lâzım gelir. Çünkü taallûk birdir Burayı biraz daha açar mısınız?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Bir olayın sebebi yok sayılırsa o sebebe bağlı olan sonucunda yok sayılması gerekir. Çünkü Allah kainatta her şeyi sebep sonuç bağlamında yaratıyor. Adetullah açısından sebep olmadan sonuç olmaz. Mesela soğuk üşümenin sebebidir soğuğu yok farz edersen soğuğa bağlı üşümeyi de yok sayman gerekir.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Muhammed sukru

Hocam tam olarak mutezilede böyle demiyor mu haşa silah atmassa adam ölmez diyor....soğuk olmazsa üşüme olmaz... Aynı mantık değilmi haşa...

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Değil çünkü her ateş edildiğinde netice kesin ölümle sonuçlanmıyor. Bu durumda ateş edilmediğini farz ettiğimizde sonuç bizim için meçhuldür. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Muhammed sukru

Bu olayı sadece ECEL mefuhumu açısından mı Düşüneceğiz? ... yoksa her olaya tatbik edebilirmiyiz.?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Sebep sonuç ilişkisine mazhar olan her olay için geçerlidir denilebilir. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...