Ene Risalesi'nde nübüvvet ile felsefe kesin çizgilerle ayrılmış. Şu var ki, felsefenin düşünce tarzını çok hafif de olsa Müslümanlar olarak, bilmeyerek ya da nefse uyarak benimsemişiz. Mesela rahata düşkünlük, ben merkezli düşünme, farzlardan uzaklaşma...
Bu tehlikeli bir durum değil mi?
Değerli Kardeşimiz;
Bu asırda materyalist felsefe çok ileri gidip, kalp ve ruhlara sirayet ettiği için, Müslümanın dünyası da bu sâri hastalıktan az da olsa nasibini almıştır. Maddecilik fikriyatı, dem ve damarlarımıza sızan zehirli bir sıvı gibidir.
Malum, insanın fıtrat tarlasında hayır ve şer tohumları beraber bulunuyor. Bu fıtrat tarlasına iman ve İslam suyu salınırsa, hayır tohumları yeşeriyor; küfür ve gaflet suyu salınırsa, bu kez de şer tohumları yeşeriyor.
Manevî hastalıklar iman zafiyetinin bir neticesidir. Üstad Hazretlerinin bütün mesaisini iman üzerine teksif etmesinin en mühim sebebi budur.
Bunun için, imanımızı taklitten tahkike çıkarmak ve nefsimizi terbiye etmek lazımdır. Risale-i Nur’ları çok okuyup iman hizmeti ile meşgul olursak, bu gibi manevî marazlardan kendimizi muhafaza edebiliriz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
