"Evet, semadaki ecram ve yıldızların birbirine ve arza verdikleri ziya, hararet, bilhassa arza yaptıkları sair yardımlarını görüyorsunuz." Arz ve sema arasındaki muavenet hakkında bilgi verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bu gibi hususlar tefekküre kapı açmak içindir. Üstad meselenin genel hatlarını çizip, sair kısımlarını insanın aklına ve gayretine havale eder.
Dünya, kâinatın merkezinde oturan ve hizmet edilen nazdar bir bebek gibidir. Bütün kâinat ve unsurları dünyaya yani hayata hizmet ettiriliyor. Bu yüzden, kâinatın ve unsurlarının dünyaya verdiği şeyler saymakla bitmez. Üstad Hazretleri numune nev’inden hararet ve ışığı misal veriyor.
Üstad Hazretleri Beslemenin sırlarını izah ederken şöyle buyurur:
“Kâinatın hey’et-i mecmuasındaki teavün, tesanüd, teânuk, tecavübden tezahür eden sikke-i kübrâ-yı Ulûhiyettir ki, Bismillâh ona bakıyor."
Her şeyi gören, bilen ve her şeye gücü yeten Allah, sonsuz ilmi, mutlak iradesi ve nihayetsiz kudreti ile kâinatı birbirinin imdadına koşturuyor, her şey O'nun emri ile hareket ediyor. Her şey O'nun emrini dinleyen bir askeri ve bir memurudur.
İşte kâinattaki bu muazzam dayanışma ve yardımlaşma; kâinatı bölünmez ve parçalanmaz bir bütün haline getiriyor. Bu bütün ise bir tek Allah’a aittir. Çünkü bir meyveyi icad etmek, bütün kâinatı bir fabrika gibi çalıştırmaya vabestedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü