"Fakat bir saatlik bir bahçeden ancak istifade eden bu fâni memleketteki kuvve-i şamme ve kuvve-i zaika, o baki memlekette bir senelik bahçeden aynı istifadeyi eder..." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Fakat bir saatlik bir bahçeden ancak istifade eden bu fâni memleketteki kuvve-i şâmme ve kuvve-i zâika, o bâki memlekette bir senelik bahçeden aynı istifadeyi eder. Ve burada bir senelik mesiregâhtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i bâsıra ve kuvve-i sâmia, orada beş yüz senelik mesiregâhındaki seyahatten, o haşmetli, baştan başa ziynetli memlekete layık bir tarzda istifade eder." (Lem'alar, Yirminci Lem'a, Yedinci Sebep)

Bu cümle, Bediüzzaman Hazretlerinin eserlerinde ahirete dair ümit verici tasvirlerden biridir. İfade, dünya hayatının geçici nimetleriyle ahiret hayatının ebedi ve sonsuz nimetleri arasındaki farkı gözler önüne sermektedir. Cümlede özellikle, insanın duyularının (kuvve-i şâmme: koku alma duyusu; kuvve-i zâika: tat alma duyusu) ahiretteki daha mükemmel bir işleyişle çalışacağına işaret edilir.

İnsanın duygu ve cihazları fâni olan bu dünya bahçesinden doyumluk olarak değil, tadımlık olarak istifade ediyor. Bu tadımlık durumu bir saat ve bir sene ile ifade edilirken baki alemde bu duygu ve cihazların tatmin olup doyuma ulaşması ise, bir sene ve beş yüz sene ile ifade ediliyor.

Tabiri yerinde ise insanın duygu ve cihazları dünya hayatında yüzde on kapasite ile çalışabiliyor iken, bu oran ahirette yüzde yüz şeklinde olacaktır. Öyle ise "Cennette makamı en düşük bir adama neden beş yüz sene genişliğinde özel bir mülk veriliyor?" denilmesinin bir mantığı ve tutarlılığı bulunmuyor.

Çünkü cennette insanın bütün duygu, düşünce, cihaz ve kuvveleri tam kapasite ve yüksek bir şekilde çalışıp zevk edecek. Bu dünyada bir saat süren yüzde onluk istifade, cennette bir senede yüz yüz şeklinde çalışacak ve zevk alacak.

Ahirette insan, cennette bir bahçede bir yıl boyunca bulunacak olsa bile, oradaki koku ve tat gibi nimetlerden aynı yoğunlukta ve sürekli şekilde faydalanabilir. Bu, ahiretteki kuvve ve duyuların mükemmelliğine ve Allah’ın cennet nimetlerini sınırsız kılmasına işaret eder. Orada duyular yorulmaz, alışkanlıkla zevkler azalmaz; aksine nimetler sürekli artan bir lezzet sunar.

Burada şu dersler alınabilir:

1. Dünyaya Fazla Takılmama: Dünya nimetlerinin sınırlı ve geçici olduğunu bilmek, insanı daha çok ahiret için çalışmaya teşvik eder.

2. Ahiretin Mükemmelliğine İman: Cennet hayatının sınırsız güzelliklerini tasavvur etmek, insanın imanını güçlendirir ve dünya meşakkatlerine karşı sabır verir.

3. Tevekkül ve Şükür: Dünyadaki nimetlere şükredip ahiretteki ebedi nimetleri ümit ederek daha derin bir kulluk anlayışına ulaşabiliriz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 174
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...