"Gavs-ı Geylânî... zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâmın verasetiyle... fenâ-yı mutlak ile Cenab-ı Hakk'ın tecelli-i zâtîsine mazhariyet..." Gavs-ı Geylani Hazretleri Allah'ın zatını görmüş müdür, Üstad Hazretleri de bu makamda veya üstünde midir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İkinci nokta: Ehl-i tarikat ve hakikatçe müttefekun aleyh bir esas var ki: tarik-i hakta sülûk eden bir insan, nefs-i emmaresinin enaniyetini ve serkeşliğini kırmak için lâzım gelir ki, nazarını nefsinden kaldırıp şeyhine hasr-ı nazar ede ede tâ fenâfişşeyh hükmüne gelir. 'Ben' dediği vakit, şeyhinin hissiyatıyla konuşur. Ve hâkeza, tâ fenâfirresûl, fenâ fillâha kadar gider."

"Meselâ, nasıl ki, gayet fedakâr ve sadık bir hizmetkâr, bir yaver, efendisinin hissiyatıyla güya kendisi kendisinin efendisidir ve padişahıdır gibi konuşur. 'Ben böyle istiyorum.' der; yani 'Benim seyyidim, üstadım, sultanım böyle istiyor.' Çünkü kendini unutmuş, yalnız onu düşünüyor. 'Böyle emrediyor,' der. Öyle de Gavs-ı Geylânî, o harika kasidesinin tazammun ettiği ezvâk-ı fevkalâde Hazret-i Şeyhin sırr-ı azîm-i Ehl-i Beytin irsiyetiyle Âl-i Beytin şahs-ı mânevîsinin makamı noktasında ve zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâmın verasetiyle hakikat-ı Muhammediyesinde (a.s.m.) kendini gördüğü gibi, fenâ-yı mutlak ile Cenab-ı Hakkın tecelli-i zâtîsine mazhariyet noktasında, kasidesinde o sözleri söylemiş. Onun gibi olmayan ve o makama yetişmeyen onu söyleyemez; söylese mes'uldür."

"Hazret-i Şeyh, veraset-i mutlaka noktasında, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın kadem-i mübarekini omuzunda gördüğü için, kendi kademini evliyanın omuzuna o sırdan bırakıyor. Kasidesinde zahir görünen, temeddüh ve iftihar değil, belki tahdis-i nimet ve âli bir şükürdür. Yalnız bu kadar var ki, muhibbiyet makamı olan makam-ı niyazdan mahbubiyet makamı olan nazdarlık makamına çıkmış. Yani tarik-i acz ve fakrdan, meşreb-i aşk ve istiğraka girmiş. Ve kendine olan niam-ı azime-i İlâhiyeyi yâd edip, bihakkın müftehirane şükretmiştir."(1)

Gavs-ı Geylani Hazretlerinin Allah’ın Zatını gördüğüne dair bir bilgi yoktur. Ama bazı büyük imamların İmam-ı Azam gibi Allah’ı rüyasında gördüğüne dair beyanları var. Bu kabilden Gavs-ı Geylani Hazretleri de görmüş olabilir. Lakin bu görmeyi İslam alimleri tecelli şeklinde tevil etmişlerdir. Hazreti Musa (as)’in tecelli hadisesindeki gibi bir tecellidir. Yoksa dünya gözü ile Allah’ı gören sadece Hazreti Peygamber Efendimiz (asm)'dir.

Üstad Hazretleri Ehl-i beyitin en azam imamlarından ve ahir zamanda beklenilen son halkasıdır. Bu noktadan bakacak olursak Üstad Hazretlerinin makamı daha geniş ve daha parlak olmak iktiza ediyor.

(1) bk. Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Sekizinci Lem'a.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...