"Gece ve gündüz devam ettikçe, devirler birbirini takip ettikçe, Ay ve Güneş durdukça iki kutup yıldızı karşılıklı bulundukça Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi de siz ikinizin ve kardeşlerinizin üzerine olsun." Buradaki selam kimlere veriliyor?
Değerli Kardeşimiz;
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ * وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
سَلاَمُ اللهِ وَرَحْمَتُهُ وَبَرَكَاتُهُ عَلَيْكُمَا وَعَلٰى اِخْوَانِكُمَا مَادَامَ الْمَلَوَانِ وَتَعَاقَبَ الْعَصْرَانِ وَمَادَامَ الْقَمَرَانِ وَاسْتَقْبَلَ الْفَرْقَدَانِ
(MEALİ: Onun adıyla. O her kusurdan münezzehtir. Hiçbir şey yoktur ki, onu hamd ile tesbih etmesin. Gece ve gündüz devam ettikçe, devirler birbirini takip ettikçe, Ay ve Güneş durdukça iki kutup yıldızı karşılıklı bulundukça Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi de siz ikinizin ve kardeşlerinizin üzerine olsun.)
"GAYRETLİ kardeşlerim, hamiyetli arkadaşlarım ve dünya denilen diyar-ı gurbette medar-ı tesellilerim,"
"Madem Cenab-ı Hak sizleri, fikrime ihsan ettiği manalara hissedar etmiştir; elbette hissiyatıma da hissedar olmak hakkınızdır. Sizleri müteessir etmemek için, gurbetimdeki firkatimin ziyade elim kısmını tayyedip bir kısmını sizlere hikaye edeceğim."(1)
Bu iki şahıstan birinin Hulusi Ağabey olduğu, Barla Lahikası'nda geçen şu ifadeleden anlaşılıyor:
"Sözler hakkında hüsn-ü şehadetiniz, bana büyük bir teselli verdi. Vazifemin bitmediğine dair burhanlarınız gayet kuvvetlidirler; lakin ben gayet kuvvetsizim. Fakat Cenab-ı Hakka tevekkül edip, o burhanlara serfüru ediyorum."
"Cemaate Sözler’i okumak zamanında, sendeki hissiyat-ı âliye ve fazla inkişaf ve fedakârâne hamiyet-i diniye galeyanının sırrı şudur ki:
"Velayet-i kübra olan veraset-i Nübüvvetteki makam-ı tebliğin envarı altına girdiğin içindir. O vakit sen, dellâl-ı Kur’an Said’in vekili, belki manen aynı hükmüne geçtiğin içindir."
"Gurbet mektubuyla kamer ve zemin ve seyyarata dair mektubuma cevap verilmemesinin sebebi şu olmak gerektir ki: Gurbet Mektubu, bütün dünyayı unutmak hissiyle yazılmıştır. Sen dünyayı unutmak değil, belki vazife itibarıyla en sathi maddiyatla zihnin meşbu olduğu bir zamanda, herhalde o gurbetteki zevki bulamadın. Ve o Mektubun tam derecesini, muvakkaten perde çekilmiş olan parlak zekâvetin kavrayamadı ki, cevap yazamadı."(2)
İkinci şahıs hakkında kesin bir bilgiye rastlayamadık. Tahminler doğrultusunda bu ikinci şahsın, Sabri Ağabey, Abdülmecit Ağabey veya Hulusi Ağabeyin komşusu ve arkadaşı olan Fethi Bey olabileceği şeklindedir.
Üstad Hazretleri burada suali soran muhataplarına dua ediyor. Duanın devamındaki ibareler, bu duanın sadece hasbihal ettiği ağabeylere mahsus olmayıp, bu mektubu okuyan her Nur talebesine de şamildir.
Dipnotlar:
1) bk. Mektubat, Altıncı Mektup.
2) bk. Barla Lahikası, 211. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar