"Haksızlık karşısında eğilme. Eğilirsen hem hakkını hem şerefini kaybedersin." demiş Hz. Ali. Peki müsbet hareket edenler bu yanlışı yapmış olmuyorlar mı?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Evvela, müspet hareket, muktezayı hale uygun hareket etmek demektir. Zillet içinde olmak veya haksızlık karşısında uysal olmak, müspet hareket etmek anlamına gelmiyor. Halin gereği ne ise ona uygun bir tavır almak müspet hareketin en temel esasıdır.

Mesela, vatan işgal edilmiş, kılıçlar kuşanılmıştır. Bu hale en mutabık ve müspet cevap, ancak cihat ile olur. Yoksa ben şiddete ve kavgaya karşıyım diyerek cihadı terk etmek müspet değil menfi bir davranış olur. Barış ortamında da cihada baş vurmak müspet değil menfi hareket olur. Nitekim Bediüzzaman da böyle yapmıştır. Savaş çıkınca medreseyi, kitabı bırakmış talebelerini alarak kurtuluş mücadesine katılmış ve bir çok talebesini kaybederek, kendisi de esir düşmüştür. Ama dahilde de asayişi muhafaza etmek için sabretmesini bilmiştir.

İkincisi, dahilde, yani İslam toplumunda şiddet ve fitne ayet ve hadislerle men edilmiştir. İslam toplumunda iktidar ne kadar zalim ve menfi de olsa, ekser masumların istirahatı ve asayişin temini için bazı şahsi haklardan feragat etmek ve toplumu kaosa sürüklememek için müspet hareket etmek gerekir. Yoksa, ben haklıyım kimseye boyun eğmem, deyip tahrikkarane hareket etmek müspet hareket kapsamına girmez. Birçok büyük İslam alimleri ve kahramanları sırf toplumun selameti için zalim sultaların riayetinde kalabilmiştir. Bu tarz hareket onları zelil yapmaz, aksine feragat sahibi yapar.

Üçüncüsü, Üstad Hazretlerinin müspet hareket tarzı hem iman hizmetinin selameti için hem de dahilde fitne ve fesada geçit vermemek içindir. Ayrıca Üstad Hazretleri müspet hareket şemsiyesi altında sivil itaatsizlik metodu ile o zalimlere karşı asla boyun eğmemiştir. Ve bu tavrı ile Hazreti Ali (ra) Efendimizin sözüne masadak olmuştur.

Hazreti Osman (ra)’ın şehit edildiği fitne ortamında, Hazreti Ali Efendimiz (ra)'in dahilde fitne çıkmaması için, bir takım fesatçılara sert bir müdahalede bulunmaması meseleye ışık tutar mahiyettedir. Yoksa yeri ve zamanı geldiğinde, o fitnecileri ve zalimleri çok şiddetli bir şekilde cezalandırmıştır.

Öyle ise müspet hareket etmeyi bir hâlin tavrına hapsetmek yanlış olur. Müspet hareket her halin gereğine uygun hareket etmektir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

salih kara
Tesekkurler
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...