"...Hal böyle iken, cahil telakki ettiğin o kafirler, alimler sırasına dahildirler." cümlesini nasıl anlamamız gerekiyor?
Değerli Kardeşimiz;
"S - Onlar, birinci ölüm ile bir hayatı bilirlerse de, Allah'tan olduğunu bilmezler, inkâr ederler. İkinci hayat ile Allah'a rücuu zaten inkâr ederler."
"C - Cehli izale edecek deliller zahir iken o veçhile cehil denilmemesi, belâgatin kaidelerinden biridir. Buna binaen, birinci mevt ile birinci hayatın etvar ve ahvâline yapılan dikkat, Sânii ikrar ve tasdik etmeye icbar eder. Ve aynı zamanda evvelki hayat ve mematın Allah'tan olduğunu bilmek, ikinci bir hayatın olacağına da zihni ikna ve icbar eder. Hal böyle iken, cahil telâkki ettiğin o kâfirler, âlimler sırasına dahildirler."(1)
Burada kafirlerin cehaletinin özür teşkil etmeyeceği vurgulanıyor. Evet bu tip kafirlerin cehaleti akılsızlık ve ilimsizlikten gelen bir cehalet değil, inat ve taassuptan gelen bir cehalettir. İnat ve taassuptan gelen cehalet ise özre konu olmaz.
Bu tip kafirler eser ve delilden neticeye gitme konusunda gayet mahir ve alimdirler. Lakin bilerek ve inat ile bu potansiyel alimliklerini kullanmıyorlar. Mesela, bahar mevsiminde sayısız haşir ve neşir örneklerini gözü ününde gören bir kafir, acaba ikinci haşir nasıl olacak diye bir inkara gidemez. Ancak işin içine inat ve taassup girince, maalesef inkara sapabiliyor.
Özet olarak, Allah kainatı, hem tevhidi hem de haşri anlayacak ve ispat edecek bir tarzda tanzim etmiştir. Bu tanzim ise çok zahir ve bedihi olduğu için, kimse küfrüne cehaleti mazeret olarak gösteremez. Bu mazeretsizlik haline de "alim" ifadesi ile işaret ediyor.
(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Suresi 28. Ayet Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü