"Hayber Kalesinin kapısını Hazret-i Ali çekip kalkan gibi istimal ederek fethe muvaffak olduktan sonra kapıyı yere atmış." Rivayetlerin farklı gelmesi itimadı kırıyor. Mesela, bu kapıyı sekiz adam ile kırk kişi kaldıramamış deniyor, izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Hadislerin senedi, yani sonraki nesillere intikal ettirilmesi yolu, İslam âlimlerinin en titiz ve hassas olduğu konulardandır. Bu sahada çok ciddi ilim dalları teşekkül etmiştir. Cerh ve tadil ilmi bunların başında gelir ki, hadisi rivayet eden şahsın güvenirliğini araştıran husus bir ilim dalıdır.
Ravilerin aynı hâdiseyi farklı yönlerle rivayet etmesi, onun sıhhatine zarar vermez. Zira bu farklılıkların çok cihetleri olabilir. Mesela harp meydanında yaşanmış bir mucizeyi ya da kerameti görenlerin, o hâdiseyi kendi üslubuna ya da mevkiine göre nakletmesi normal bir durumdur. Birisi o hâdisenin tam içinde olduğu için meseleyi daha net aktarırken, diğeri hâdiseye biraz uzak olduğu için daha net aktaramayabilir.
Müşahede herkeste müsavi değildir. Mesela askerî kabiliyeti olan birisi, düşman sayısını çok güzel tesbit ederken, o sahada istidadı ve tecrübesi olamayan birisi, daha farklı ve ziyade ifade edebilir. Burada esas olan hâdisenin üzerinde ittifak edilmesidir. Raviler de insan olduğu için, onların da mizaç ve meşrepleri muhtelif, hatta birbirine mübayin olabilir.
Kalenin kapısını kaldırmayı önce sekiz adam denemiştir, olmayınca, daha sonra kırk kişi daha denemiş olabilir. Ravinin birisi sekiz kişiye şahid olduğu için kendi gördüğünü ifade ederken, diğer raviler de ikinci kırk kişiye şahid olmuş olabilirler. Bunun şahidlerini çoğaltmak mümkündür. Onun için şüphe ve evhama kapılmamak icap eder. Malum, ilim evhamı tard ederken, cehil evhamı davet eder.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü