"Hem hayatı, Cenâb-ı Hakk'ın insana ve sana verdiği en kıymettar ve hayat-ı bakiyeyi kazandıracak bir sermaye ve bir define ve baki kemalatın cihazatını cami’ bir hazine cihetiyle onu sevmek, muhafaza etmek..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem hayatı, Cenâb-ı Hakk'ın insana ve sana verdiği en kıymettar ve hayat-ı bakiyeyi kazandıracak bir sermaye ve bir define ve baki kemalatın cihazatını cami’ bir hazine cihetiyle onu sevmek, muhafaza etmek, Cenâb-ı Hakk'ın hizmetinde istihdam etmek, yine o muhabbet bir cihette Mabuda aittir." (Sözler, Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf)
Bütün sevgilerin kaynağı hayattır. İnsan kendini hayatta olduğu müddetçe sever. Vefat ettiğinde, en yakınları bile onun yanında bulunmaktan çekinirler ve morga gönderirler.
İnsanın kendi hayatını sevmesinin faydalı ciheti, bu sevgiyi ebedî bir saadete çekirdek yapabilmesidir. İnsan hayatının meyvesi, cenaze değil, cennet hayatı olmalıdır. Gözün görmesi, aklın düşünebilmesi, kulağın güzelce işitmesi birer kemaldirler, ancak bütün bu kemaller hayatın ölümden sonra da devam etmesiyle gerçekleşirler.
Bu maddi ve manevi cihazlar Allah namına kullanıldıklarında ahirette akıl almaz derecede inkişaf edeceklerdir. İşte hayat bu baki kemalleri meyve vermesi cihetiyle sevilmeli ve o meyveleri insana kazandıracak şekilde istimal edilmelidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü