"Hem tahayyül, hem tevehhüm, hem tasavvur, hem tefekkür; tasdik-ı aklîden ve izan-ı kalbîden ayrıdırlar, başkadırlar. Onlar bir derece serbesttirler. Cüz-i ihtiyariyeyi pek dinlemiyorlar." Hayale gelen vehmi düşünceler de bu sınıfa dâhil mi?
Değerli Kardeşimiz;
Vehim, hayal ve düşünce gibi şeyler, kalben tasdik edilmedikleri müddetçe, insanı mesul kılmazlar. Mesela, insanın küfrü bütün detaylarıyla düşünmesi, onu küfre sokmaz.
Vehim, kişinin hayaline iradesi dışında geldiği için, hiçbir sorumluluğu yoktur. İradeye mebni olan tasavvur, tahayyül ve tefekkür ise kalp ile tasdik edilmediği müddetçe kişiyi mesul etmezler. İnsan, kalbin onaylamadığı hiçbir şeyden mesul değildir. Vesvese, kalbin değil şeytanın işidir.
Kalbe gelen vesvese ve şüphelerden insan sorumlu olmamakla birlikte, bir kalp başkasına edilen bir zulme, yapılan bir haksızlığa sevinirse, bu kalbin yanlış bir işidir ve kalbin de bu gibi işlerinden mesul olacağı ayet-i kerimeyle haber verilmiştir.
“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hûd, 11/113)
“Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsra, 17/36)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü