Her sıkıntı imtihan mıdır? Sebeplerin sükûtuna rağmen, Allah'tan imdad beklenen mevzularda geri adım atılır mı?
Değerli Kardeşimiz;
Dünyada hiçbir hal ve hiçbir musibet, hikmetsiz ve tesadüfi değildir. Bu yüzden başımıza gelen her şey ezeli kader ile takdir edilmiştir. En büyük şeyden en küçük şeye kadar, hepsi kaderin plan ve programı dâhilindedir. Allah’ın izni olmadan bir yaprak dahi kımıldamaz ve yere düşmez.
Bir âyette mealen şöyle buyurulur: “Gaybın anahtarları O’nun katındadır, onları O’ndan başkası bilmez, karada ve denizde olanları O bilir ve bir yaprak düşmez ki, onu O bilmesin; ne toprağın karanlıklarında bir dane, ne de kuru ve yaş hiçbir şey yoktur ki, o her şeyi açıklayan Kitap’ta bulunmasın.” (Enam Suresi, 59)
Başka bir âyette ise şöyle buyurulur: “Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen hiç bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.” (Hadid Suresi, 22)
Kaderin plan ve programı ise; insanı manen terakki ve tekemmül ettirmek üzerine planlanmıştır. Bu yüzden kaderden bize atılan sıkıntı ve musibet taşlarını bir ihtar, bir ikaz olarak değerlendirip, ona göre hareket etmemiz, kulluğun bir gereğidir.
Sebepler, kendi başlarına hareket etmiyorlar. Her şeyin ve her sebebin tasarruf ve dizgini, Allah’ın kudret elindedir. Bu yüzden sebepleri oratadan kaldıran da mümkün hale getiren de O'dur. Biz müracaatımızı sebeplere değil, Allah’a yapacağız; sebepleri bütünü ile terk etmeyecek ancak netice ve tesiri sebeplerden bilmeyeceğiz. Zira Allah, birçok icraatında sebeplere vazife vermeyi bu kâinatta bir kanun ittihaz etmiştir.
Sebeplerin sukut etmesi, iki şekilde olur. Birisi muhal derecesinde bir sukut ki; artık o noktada geri adım atılmalıdır. Meselâ ölmüş bir akrabanın dirilmesi için imdat beklemek gibi. Bu manasız bir imdattır.
Diğeri ise; imkân dâhilinde bir sukuttur. Yani sebepler açısından bakıldığında, olması mümkün olmayan ama bir ihtimal de olsa vuku bulan hallerdir. Meselâ bitkisel hayata girmiş bir hastanın iyileşmesi için dua etmek, umutlu olmak buna misal olarak gösterilebilir. Burada; Allah’tan ümit kesmek, geri adım atmak caiz değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü