Hizmet ederken yeterince ıstırap duyamamak, ihlas veya iman eksikliğinden mi? Dua ederken ıstırap insanı olmayı istemek ne kadar doğru?
Değerli Kardeşimiz;
Kur’an bize; “Dünyada da ahirette de güzellik ve iyilik” (Bakara, 2/201) istememizi öğretiyor. Fakat belaların da en çok Allah’ın en sevgili kullarına geldiğini anlatan hadisler dikkate alındığında, başa gelen belaların kıymeti de anlaşılıyor. Buradan çıkarılacak sonuç şudur: Istırap ve bela istenilmez; belki verilir.
Fakat sorudan insanın, ehl-i imanın başına gelen musibetlerden veya içinde bulunduğu tehlikeden ızdırap duymak anlaşılıyorsa durum farklıdır. Bunun adına hüzün demek daha doğru olur. İnsan hiçbir zaman cehennemden kurtuluşu garantileyemez. O halde böyle mühim bir imtihan için de iken, insan hüznün tersi olan kesin bir ümit ve neş’e içinde olamaz. Aynı dehşetli imtihanda olan ehl-i iman da vurdum duymaz davranamaz. Günahı olmayan insan mı vardır?
Bu kadar günahıyla beraber şen şakrak olabilmek, günahından yeterince pişmanlık duymamak anlamına gelir. Bu da kemal-i imanla bağdaşmaz. İnsanın hüznü ancak cennete davet edildiğinde izale olur.
“ (Cennette şöyle) derler: Bizden tasayı gideren Allah'a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.” (Fatır, 35/34)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü