Hizmette takip edilen medotun bazı kısımları, Kur'an'a ve sünnete aykırıysa, haramı helal kılıyorsa ve istişareden de böyle bir karar çıkmışsa; ona uymak yanlış olmaz mı, ağabeyler en doğrusunu bilir, mantığı ne kadar doğru?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

İslam’ın muhkem konuları, yani emir ve yasakları istişarenin konusu olamaz ki, onun üstünde bir karar alınsın ve uygulansın. Böyle hareket etmek; bırak hata ve yanlışı, imanı tehlikeye atıp insanı imandan eder. Faraza meşveret heyetinde İslam’ın bir hükmü kaldırılsa ya da yeni bir hüküm ihdas edilse, o meşveretin kararına katılan herkes küfre girmiş olur. Allah ve Resulünün (asv) koymuş olduğu bir hükmü ancak Allah ve Resulü (asv) kaldırabilir, yine yeni bir hükmü ancak Allah ve Resulü (asv) ihdas edebilir, bu yol da İslam dininin kemale erdirilmesi ile kapandığına göre bu yolda hareket etmek küfür olur.

Meşveretin konusu; Kur’an ve iman hizmetinin en güzel şekilde nasıl yapılacağına dairdir. Yani İman ve Kur’an hizmetinde zamanın şart ve gereklerine uygun olarak nasıl taktik ve metotlar takip edilebilir üzerinde düşünmektir. Yoksa dinin emir ve yasakları üstünde düşünmek değildir. Şayet meşverette haram ve helal olan hükümler tartışmaya açılıyor ise; bu cehaletin derinliğini gösterir.

Meşveret ortak akıldır. Her insan bu akıl içinde bir hisse sahibidir. Meşveretin amacı bir akıl ile değil, yüz akıl düşünmektir. Şayet meşveret belli başlı insanların üzerine havale ediliyor, onların her fikri tartışmasız kabul ediliyor ise, bu meşveretin bir anlamı olmaz. Ağabeyler her şeyi bilir yaklaşımı; cehaletin ve taassubun bir neticesidir. Meşverette en aykırı fikirler bile tartışılabilmelidir. Amaç; hakkın ve doğrunun tespit edilmesi olduğu için, herkes karınca kaderinde bir katkıda bulunmalıdır. Bazen olur ki en ummadık insan, hakkın bulunmasında yardımcı olur. Bazen de en tecrübeli ağabey, yanılıp yanlış fikri savunabilir. Meşveret; işte bu fikirler içinde en doğrusu ve en güzelini bulma aracıdır.

Yalnız şurası unutulmamalı ki; meşverette her şey tartışıldıktan sonra alınan karar yanlış da olsa uyulması gerekir. Tabi bu karar dinin emir ve yasakları konusundan değil, hizmete dair meselelerde böyledir. Nitekim Peygamber Efendimiz (asv) Uhud savaşında meşveretin yanlış kararına uymuştur. Demek meşveret yanlış bir karar da alsa uyulması gerekir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.389
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

karakan
ya aslan kardeşim şu Kur'ana ve sünnete aykırı şey neymiş..bi söylede bizde bilelim.belki bahsedeceğin meselelerde senin bilmediğin,bilemediğin ruhsatlar vardır.......mesela Risale-i Nur'un vazifeleirinden birisi kuran harflerini korumakken bugün belki binlerce hikmate binaen üstadımız izin vermiş latin harfleriyle olan risalelere geçici bi süreliğine..meşverete ve iştişareye dair meseleler ÇOK HASSASTIR..ağzından bir an öle bi laf çıkarki,tüm cematten helallik alman gibi neredeyse imkansız bir hal ortaya çıkar..mesleyi sen söyle,burdaki abiler bilirler kurana ve sünnete aykırı olup olmadığını.böyle meselerde insan DİKJKATLİ KONUŞMALI,DİKKATLİ SORU SORMALI bence...hakkını helal et kardeşim..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...