Hulûsi Bey'in fıkrasında "Otuzuncu Sözün mahkeme başkâtibini nasıl tehdit ettiğini, hatırasını tamamıyla gözümün önüne getirdim." ifadesiyle kastedilen hatıra nedir?
Değerli Kardeşimiz;
Hulusi Ağabeyimize Otuzuncu Söz’ün fihristi ulaştığında, bu bahsin haşiyesinde -yayınlanmış olan Fihrist Risalesinin de içinde var- geçen bir hatırayı gözünün önüne getirdiğini mektubunda ifade eder. Fihrist Risalesi'nde geçen ifade aynen şöyledir:
“Bu Otuzuncu Söz çıktığı zaman, kalbini kaybetmiş bir adam okuyup ehemmiyet vermeyerek, yatarken yastığının altına koymuş, yatmış. Rüyasında üç defa birbiri üstüne o adamı boğmak için boğazını sıkmışlar. O adam uyanıp tekrar yatar, yine aynı hâl... Rüyâsında ona denilmiş: 'Niçin başının altına bunu bırakıyorsun, hürmetsizlik ettin!' O adam da temerrüdü terk edip, kemâl-i hürmetle o risaleyi alıp rafa bırakır. Sonra yatar. Sabahleyin rast geldiklerine hikâye eder.”(1)
Bu hatırayı yıllar sonra Merhum Hulusi Ağabeyimiz şöyle anlatıyor:
"Otuzuncu sözün bir kerametinden bahsedeceğim. Bu yazıldıktan sonra mahkeme başkâtibi ismi hatırıma gelmiyor, yanlış söylemeyeyim. Isparta’lı bir zat, Onu alıyor. Fakat o zat diyorum çünkü sonu iyi geldi de onun için. Kendisi beynamaz hem de sarhoş. Ramazan-ı şerif. O sarhoş kafa ile o Otuzuncu Sözü alıp okuyor biraz. Uykusu geliyor, yastığın altına koyuyor. Uyuyor güya. Ona bir ihtar yapılıyor o uyku esnasında. 'Onu başın altından kaldır.' Anlamıyor, tekrar uyumaya çalışıyor. O seda bir daha kulağında çınlıyor, 'Onu başının altından kaldır.' Yine uyuyor. Üçüncüsünde artık nasıl bir hiddetle söylenmiş ki 'Onu başının altından kaldır!' diye, uykusu kaçıyor. Kalkıp onu başının altından kaldırıp rafa koyuyor. Ondan sonra ertesi günü kalkıp Üstadın ziyaretine gidiyor. Tövbekâr oluyor. Ramazan-ı şerif, Ramazan-ı şerif. O senenin ramazanında vuku buluyor. Hem namaza başladı, hem oruca başladı. Yani tarik-üs salatlıktan da çıktı, orucunu da tutmaya başladı. Bir insan oldu. Bu Otuzuncu Sözün böyle bir kerameti o zat üzerinde görüldü. Sonra bu rüyasını Üstad Hazretlerine başkası anlatıyor. Diyor ki; 'Ucuz kurtulmuş.' Ucuz kurtulmuş. Evet, Otuzuncu Sözün böyle kerameti var. Mesele enedir. Emanet bahsidir."(2)
Dipnotlar:
(1) bk. Fihrist Risalesi, Otuzuncu Söz (Haşiye).
(2) Hulusi Ağabeyimizin emektar dostlarından Muhammed Orakçı Ağabeyimizde ses kaydı mevcuttur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü