"Hüviyet-i misaliyesi ve sureti ve mahiyeti dahi âlem-i misalde ve âlem-i misalin nümuneleri olan elvah-ı mahfuzada ve elvah-ı mahfuzanın nümuneleri olan kuvve-i hafızalarda kalır." cümlesini izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Bir mevcut, vücuttan gittikten sonra, zahiren kendisi ademe, fenâya gider; fakat ifade ettiği manalar baki kalır, mahfuz olur. Hüviyet-i misaliyesi ve sureti ve mahiyeti dahi âlem-i misalde ve âlem-i misalin nümuneleri olan elvah-ı mahfuzada ve elvah-ı mahfuzanın nümuneleri olan kuvve-i hafızalarda kalır. Demek, bir vücud-u sûrî kaybeder, yüzer vücud-u maneviî ve ilmî kazanır." (Mektubat, Yirmi Dördüncü Mektup, İkinci Makam)

Bu cümle, yaratılan varlıkların ademe ve fenâya gitmelerinin zahirî olduğunu asli olmadığını ifade eder. Çünkü o varlıklar zahiren fenâya gitse de mana itibariyle baki kaldıklarını çok yönlerden anlayabiliriz. Çünkü o varlık maddi olarak dağılsa da mana ve öz itibariyle gözlerin göremeyeceği misal âleminde, levh-i mahfuzda, meleklerin, ruhanilerin ve insanların kuvve-i hafızalarında, neslini devam ettirecek çekirdek ve tohumlarında devam eder.

Âlem-i misal, maddi âlem ile ahiret âlemi arasında bulunan ve bir yönü ile maddiyata diğer yönü ile ahirete benzeyen bir köprü ve ara âlemdir.

Bu âlem aynı zamanda hüviyetlerin muhafaza edildiği bir arşiv âlemidir. İnsandaki hafıza bu âleme küçük bir misaldir.

"Hüviyet, suret", şekil, görüntü demektir. Evet, kâinatta zaman ve mekân şeridinde görünüp giden bütün eşyanın görüntüsü âlem-i misal arşivinde depolanıyor.

"Mahiyet", Arapçada "ma hiye" yani "Bu nedir?" sorusuna verilen cevaptır. Mahiyet, bir şeyin içyüzü, aslı, esası, bir şeyin neden ibaret olduğu, künhü, esası, hakikati gibi anlamlara geliyor.

Bir felsefe terimi olarak "mahiyet", somut bir varlığı (mevcut) oluşturan özü ifade etmek için kullanılır. Mesela somut bir varlık olarak ağacın ne olduğuyla ilgili soru ağaçlar arasında müşterek olan, onları ağaç olmayanlardan farklı kılan bir öze atıfla cevaplandırılır ve buna “ağacın mahiyeti” anlamında “ağaçlık” denilir.

Bu şehadet âleminden bir fidan âlem-i misalde büyük bir ormanlık gibi, bir taş, koca bir dağ gibi tezahür edebilir. Hayal kuvvetimiz ise bu âleme açılan bir pencere gibidir.

İnsan mahiyetinde bulunan her bir cihaz ve duygu, bir âleme açılan pencere hükmündedir. Ya da her âlemi temsil eden bir duygu, insanın mahiyetine takılmıştır. Bütün hayallerimiz ve gördüğümüz rüyalar misal âlemi ile alakalıdır, ondan bir iz taşır.

Bir varlığın henüz yaratılmadan Allah’ın ilmindeki mevcut hâline mahiyet deniliyor. Bunlar yaratıldıklarında ise hakikat oluyorlar. Ve her şeyin hakikati, bir ism-i ilahiye dayanır.

Bir meyveyi, mesela bir üzümü göstererek; “Bu nedir?” diye sorsak alacağımız cevap “Üzüm.” olacaktır ve bu kelime onun mahiyetini gösterir. O üzüm yaratılmadan da Allah’ın ilminde mevcut idi. Yani ilim dairesinde olup henüz kudret dairesine geçmemişti. İşte ilim dairesindeki o mahiyet Rezzak isminin gölgesidir, yani o isimden haber verir. Yaratıldığında da Rezzak isminin gözle görünür tecellisini göstermeye ve neşretmeye başladı.

İlave bilgi için tıklayınız:

- "Hakikat ve mahiyet" ne demektir; aralarındaki fark nedir?

- "Alem-i şehadet" ile "alem-i misal" ne demektir?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

cayci

Bir varlığın henüz yaratılmadan Allah’ın ilminde mevcut haline mahiyet deniliyor.

yukaridaki yaziya binaen "mahiyet" ve "kader" arasindaki fark nedir? 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Kader İlahi ilimde bulunan mahiyetlerin ayrı bir levha üzerine ayrıca yazılması anlamına geliyor. Kader her ne kadar İlahi ilmi simgelesede İlahi ilmin bire bir aynı değildir.  
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...