"İ’lem Eyyühe’l-Aziz! İsm-i Celâl, alelekser nev’ilerde, külliyatta tecelli eder. İsm-i Cemâl ise mevcudatın cüz’iyatına tecelli eder. Bu itibarla nev’ilerdeki cûd-u mutlak, celâlin tecellisidir..." Devamıyla izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İ’lem Eyyühe’l-Aziz! İsm-i Celâl, alelekser nev’ilerde, külliyatta tecelli eder. İsm-i Cemâl ise mevcudatın cüz’iyatına tecelli eder. Bu itibarla nev’ilerdeki cûd-u mutlak, celâlin tecellisidir. Cüz’iyâtın nakışları, eşhâsın güzellikleri cemâlin tecelliyatındandır."
"Ve kezâ, celâl, vâhidiyetin tecellisinden, cemâl dahi ehadiyetin tecellisinden zâhir olur. Bazen da cemâl, celâlden tecelli eder. Evet, cemâlin gözünde celâl ne kadar cemîldir, celâlin gözünde dahi cemâl o kadar celîldir."(1)
Cenab-ı Hakk’ın hem cemalî hem de celalî isimleri vardır. Cemîl, güzel demektir ve Cenab-ı Hakk’ın bir ismidir. Ancak cemalî isimler sadece Cemil ismine mahsus değildir. Güzellik ve rahmet ifade eden bütün isimler cemalî isimdirler. Rahman, Rahîm, Latif, Rezzak, Müzeyyin, Şafi, Rezzak, Gaffar gibi pek çok isim cemal ifade ederler.
Keza, celal de izzet, azamet, kudret ifade eder. Celil ismi yanında pek çok esmâ-i hüsna da bu gruba girer; Aziz, Cebbar, Kadîr, Kahhar gibi.
Nevilerde ve külliyatta celalî isimler, fertlerde ve cüziyatta ise cemalî isimler dikkatleri daha fazla çekerler. Bir tek çiçeğe baktığımızda güzelliğine hayran oluruz, bir çiçek bahçesine girdiğimizde ise hayretimiz, hayranlığımızdan daha fazla olur. Yani bu defa celâl tecellisi cemâl tecellisinden daha fazla nazarımıza çarpar. Bir tek kuşun rızıklanmasında cemâl manası, bütün hayvanlara her gün rızıklarının verilmesinde ise celâl manası daha hâkimdir.
“Ve kezâ, celâl, vâhidiyetin tecellisinden, cemâl dahi ehadiyetin tecellisinden zâhir olur.”
Vahid ve Ehad isimlerinin her ikisi de Allah’ın birliğini ifade ederler. Vahidiyet, Allah’ın sıfatlarının sonsuz ve mutlak olduğunu, başkasının bu sıfatlara sahip olmasının muhal olduğunu ifade eder. Ehadiyet ise, Allah’ın zatının bir olduğu manasınadır, yani O’ndan başka Vacibü’l-Vücud, ezelî ve ebedî bir başka zat yoktur.
Üstat Hazretleri Güneş'in ziyasının bütün eşyayı kaplamasını vahidiyete bir misal olarak veriyor, bir aynada Güneş'in hararetinin, ziyasının ve bir nevi cilve-i zatının bulunmasını da ehadiyete misal veriyor. Yani, bir insan gündüz vakti ışıklanan bütün eşyaya baktığında bunları aydınlatan ancak Güneş'tir, başkası olamaz, diyerek Güneş'in birliğini kabul ettiği gibi, her bir aynada Güneş'in cilvesini görmekle de yine Güneş'in birliğine şehadet eder.
Bu örneği her varlığa ve onun nevine uygulayabiliriz. Bütün insanları birlikte düşünen kişi insan nevinin Rabbinin bir olduğuna iman ettiği gibi, bir tek insanın yaratılması için de bütün insan nevinde tecelli eden isimlerin tecellisi gerektiğini düşündüğünde de “Bu insanı yaratan ancak Rabbü’n-Nas olan Allah’tır: Bütün insanları terbiye etmeyen bir tek insanı da terbiye edemez.” der. İşte insan nevinin Allah’ın birliğine şehadeti vahidiyet cihetiyledir, bir tek insanın şehadeti ise ehadiyet cihetiyledir. Aynada Güneş'in görünmesi gibi her insanda da ehadiyet cihetiyle bütün esmanın cilveleri seyredilebilir.
“Evet, cemâlin gözünde celâl ne kadar cemîldir, celâlin gözünde dahi cemâl o kadar celîldir.”
İnsan bir meyveye baktığında öncelikle ondaki güzelliği sever, ondaki cemale meftun olur. Ancak, o meyvenin yaratılması için bütün bir kâinatın el ele verip birlikte çalıştıklarını, nice âlemlerin o meyvenin yardımına koşturulduğunu düşündüğünde o cemalin gözünde celil seyretmiş olur. Bu ikinci nazar birinciden daha cemîl olur.
Aynı şekilde, celâl ve azamet ifade eden bir manzaranın ayrıca muhteşem bir güzelliği de olur. Meselâ, yıldızlar âlemine baktığımızda bu celâl tecellisinde harika bir güzellik de seyrederiz. Bu ise celâlin gözündeki cemâl tecellisidir ve çok celîldir, yani çok harika ve muhteşem bir güzelliktir. Fırtınalı bir denizin seyrinde de celâl hakim olmakla birlikte, onda eşsiz bir güzellik de vardır, bu da yine celalin gözünde seyrettiğimiz bir cemal tecellisidir.
(1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Onuncu Risale.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü