"İ’lem eyyühe’l-aziz! Kur’ân-ı Kerim okunurken, istimâında bulunduğun zaman muhtelif şekillerde dinleyebilirsin..." Devamıyla izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İ’lem eyyühe’l-aziz! Kur’ân-ı Kerim okunurken, istimâında bulunduğun zaman muhtelif şekillerde dinleyebilirsin."
"1. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, nübüvvet kürsüsüne çıkıp nev-i beşere hitaben Kur’ân’ın âyetlerini tebliğ ederken, kıraatini kalben ve hayalen dinlemek için kulağını o zamana gönder. O fem-i mübarekinden çıkar gibi dinlemiş olursun. ..."(1)
Kur’ân-ı Kerim’i Peygamber Efendimizin (asm) mübarek lisanından dökülüyormuş gibi dinlemek, Kur’ân’ı dinlemenin birinci makamı oluyor. Onun mübarek huzurunda bulunup Kur’ân dinlemenin manevî hazzı çok farklıdır.
"2. Veya Cebrâil (a.s.) Hazret-i Muhammed’e (a.s.m.) tebliğ ederken, her iki hazretin arasında yapılan tebliğ-tebellüğ vaziyetini dinler gibi ol."
Hz. Cebrail (as)’ın o muazzam haşmeti ile vahyi Resulullah Efendimize (asm) tebliğ ederken hayal etmek ve iki hazret arasındaki tebliğ ve tebellüğü (tebliğ etme ve tebliği kabul etme) düşünmek Kur’ân’ı dinlemenin ikinci makamı oluyor.
"3. Veya Kab-ı Kavseyn makamında, yetmiş bin perde arkasında Mütekellim-i Ezelînin Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma olan tekellümünü dinler gibi hayalî bir vaziyete gir."
Allah’ın vasıtasız olarak doğrudan Habib-i Kibriya Efendimize (asm) hitap etmesini tahayyül etmek, Kur’ân’ı dinlemenin en yüce ve en muazzam makamdır.
(1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Zeylü'l-Habbe.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Hz.Muhammed kab-ı kavseyn makamında, cenab-ı Allah ile perdesiz görüşmedimi? Yukarda ifade edildiği gibi, yetmiş bin perde arkasında hatip etti ise, bu perde tabirini nasıl anlamalıyız?