"İnşikak-ı kamer, çok tariklerle mütevatir bir surette, İbni Mesut, İbni Abbas, İbni Ömer, İmam-ı Ali, Enes, Huzeyfe gibi pek çok eâzım-ı sahabeden müteaddit tariklerle..." Huzeyfe'nin bunu söylemediği, dolayısıyla ahad yolla geldiğini savunanlar var?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın mütevatir ve kati bir mucize-i kübrâsı, şakk-ı kamerdir. Evet, şu inşikak-ı kamer, çok tariklerle mütevatir bir surette, İbni Mes'ud, İbni Abbas, İbni Ömer, İmam-ı Ali, Enes, Huzeyfe gibi pek çok eâzım-ı Sahabeden müteaddit tariklerle haber verilmekle beraber, nass-ı Kur'ân'la, اِقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ الْقَمَرُ ["Kıyamet yaklaştı, ay yarıldı. Onlar ise, ne zaman bir mucize görseler yüz çevirir ve 'Bu daimî bir sihirdir.' derler." (Kamer, 54/1-2)] ayeti, o mucize-i kübrâyı âleme ilan etmiştir. O zamanın inatçı Kureyş müşrikleri, şu ayetin verdiği habere karşı inkârla mukabele etmemişler, belki yalnız 'Sihirdir.' demişler."

"Demek, kâfirlerce dahi kamerin inşikakı katidir. Şu mucize-i kübrâyı, şakk-ı kamere dair yazdığımız, Otuz Birinci Söz'e zeyl olan Şakk-ı Kamer Risalesine havale ederiz." (Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, On Yedinci İşaret)

Görüldüğü gibi ayın ikiye bölünmesi mucizesi, bir yolla değil, mütevatir bir yolla nakledilmiştir. İbni Mesut, İbni Abbas, İbni Ömer, İmam-ı Ali, Enes, Huzeyfe raviler arasında yer alıyor.

Abdullah İbni Mes’ud tariki; Buhârî, Tefsîr (54) 1; Müslim, Sıfâtu’l-Münafikîn 44-45; Tirmizî, Tefsîr 54.

Abdullah İbni Ömer tariki; Müslim, Sıfâtu’l-Münâfikîn 45. Tirmizî, Tefsîr (54) 1; Müslim, Sıfâtu’l-Münâfikîn 48.

Abdullah İbni Abbas tariki; Buhârî, Menâkıb 27, Menâkıbu’l-Ensâr 36, Tefsîr (54) 1; Müslim, Sıfâtu’l-Münâfikîn 48.

Enes İbni Malik tariki; Buhârî, Menâkıb 27, Tefsîr (54) 1, Menâkıbu’l-Ensâr 36; Müslim, Sıfâtu’l-Münâfikîn 46; Tirmizî, Tefsîru Sûre 54;

Huzeyfe İbnu’l-Yeman tariki; et-Taberî, Câmiü’l-Beyân 27:51; Abdurrezzâk, el-Musannef 3:193-194; Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ 1:280-281.

Cübeyr İbni Mut’im tariki; Tirmizî Tefsîru Sûre 54; Müsned 4:82; İbni Hibban, es-Sahih 14:422.

Pek çok müfessir “Ve Ay yarıldı.” ayetinin tefsirinde, bu hadisenin nüzul sebebi olduğu konusunda ittifak etmişler. Bunlardan bazıları şunlardır:

El-Vâhidî, el-Vecîz fî Tefsîri’l-Kitâbi’l-Azîz 1:370;
et-Taberî, Câmiu’l-Beyân 2784-87;
el-Kurtubî, el Câmi’li Ahkâmi’l-Kur’ân 17:126-127;
es-Suyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr 7:672.

"Bu mu’cize ahad yolla gelmiş." diyen ya bilmiyor ya da bilerek inkâr ediyor. Böyle cahil ya da sapkınlara değil, hakiki âlimlere itibar etmek gerekiyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

kalay

Hz enes ve Hz Huzeyfe medinede ve sahabelerden olduklarına göre rivayetler nasıl olmuştur.Başka bir sahabe efendimizden mi rivayet etmişlerdir izah eder misiniz?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

Olayı rivayet etmesi için olaya ilk şahit olması gerekmiyor ilk şahit olan sahabelerden de işitmiş olabilirler. Her sahabe her mucize ya da hadis-i şerife bizzat şahit olmuş değildir diğer sahabelerden iktibas (alıntı) suretiyle rivayette etmektedirler.

Şakk-ı kamer mucizesi sahabe arasında şöhretli ve rivayet yolu ile bilinen bir mucize olduğu için bu mucizeye gözü ile görmemiş sahabelerde nakledebiliyorlar.

Şayet mucizeleri rivayet etme görme ile kayıtlı olsaydı birçok sahabenin bir çok mucizeyi rivayet etmesi geçersiz olurdu. Sahabenin sahabeden rivayet etmesi hem sahihtir hem de kuvvetli bir senettir. Her sahabe mevsuk (güvenilir) ve ehl-i uduldür (ehli adalettirler) .

Ehl-i sünnet, tüm sahabenin adil ve güvenilir ve ümmetin en hayırlıları oldukları konusunda müttefiktirler. Birçok Sünnî alim bu inancı ifade etmiştir.

Sahabeler, yalana ve çirkin işlere asla tenezzül etmeyecek derecede yüksek ve erişilmez bir ahlaka ve karaktere ulaşmışlardır. Bu yüzden bütün âlimler sahabeler için ehl-i adalet demişlerdir; yani asla ve kat’a yalan söylemeyecekleri hususunda fikir birliği etmişlerdir. Onun için sahabenin din hususundaki kaynaklıkları ve delil oluşları kati ve şüpheden varestedir.

"Sahabenin hepsi adalet vasfı ile muttasıftır." Ehl-i sünnetin, ashabın fazileti ve adaleti hakkında dayandıkları icmâ' delili: Nevevî, İbnu's-Salâh ve İbn-i Abdi'l-Berr'in nakline göre, bid'at sahibi bazı kim­selerden başka bütün İslâm alimleri, ashabın udûl olduklarında ittifak halindedirler. Her sahabeye Müslümanlar arasında, Hz. Peygamber (asm)'i görmüş olmaktan ileri gelen müstesna bir makam ve şeref tanınmıştır.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...