İsrafı yasaklayan ve bizzat israf etmeyen Rabb'imizin, bunca gezegen ve galaksi yaratmasının hikmeti nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Bizi aldatan en mühim hastalıklarımızdan birisi de hayatı sadece insan hayatına has gibi düşünmemiz ve öyle kabul etmemizdir. Hâlbuki dünya üzerinde bile nice farklı hayat tabakaları vardır. Mesela balık suyun içinde yaşarken, insan suda yaşayamaz. Solucan toprak altında yaşarken, insan toprağın üstünde yaşar vesaire.

Meleklerin, cinlerin ve ruhanilerin hayat şartları insanınkinden çok farklıdır. Bir ruhanî ya da cin, güneşin merkezinde rahatlıkla yaşayabilirken, bir insan 50 derece sıcakta yaşayamaz. Öyle ise kâinata ve hâdiselere sadece insan hayatını esas alarak bakmamak gerekiyor. Allah kâinatı bir mescid, melek ve ruhanîleri de o mescidin cemaati şeklinde yaratmıştır. İnsan bu kâinat mescidinde ancak bir safı teşkil ediyor, geri kalan safları Allah diğer mahlûkatı ile doldurmuştur. Bize göre hâli ve boş gibi duran yıldız ve galaksilerin kendine münasip sekeneleri vardır ve onların hayat tarzları insanınki gibi havaya, suya, yeme ve içmeye tabi değildirler.

Allah kâinatta her bir mahlûkunu temsil ve tevkil edecek melaike ile teçhiz etmiştir. Her bir melek vekâlet ettiği mahlûkun ibadet ve tesbihini temsilen ve tevkilen Allah’a takdim etmekle kalmıyor, bir insanın iradî işlerindeki tasarrufu gibi, o melek de o mahlûkat üzerinde tasarruf ediyor. Yani melek o mahlûkun âdeta bir nevi ruhu hükmünde oluyor.

Mesela; bir ağaca vekâlet eden melek, o ağacın ruhu ise, ağaç da o ruha bir ceset mesabesindedir. Nasılki ruh, insan bedeninin tümünde tasarruf ediyorsa, melek de o ağaç üzerinde tasarruf ediyor. Melek ile ağaç, ceset ile ruh gibi münasebet peyda ediyor. Ayetin cansız varlıkları canlı ve şuurlu bir şekilde tesbih ediyor diye tasvir etmesinde meleğin de büyük hissesi vardır.

Kâinatta atomdan galaksilere kadar her mevcudu ve her mahlûku bir melek temsil ve tevkil ediyor. Üstad Hazretlerinin “her bir yağmur damlasına bir melek nezaret eder” ifadesi de bu mânaya işaret ediyor. Demek sadece atomlara değil, parçacıklara da vekâlet eden melekleri Allah vazifelendirmiştir. Arşa vekâlet eden melek nasıl azamet ve haşmet noktasında aklı hayrette bırakıyor ise, zerrelere vekâlet eden melekler de aklı hayrette bırakır. Bu cihetten bakıldığında Allah’ın her bir mahlûkunu rasad ve tahkik eden nazırlar vardır ve pek çoktur.

Üstad Hazretleri bu hususu şu şekilde hülasa ediyor:

"Evet, küre-i arzda dört yüz bin nevileri zîhayattan halk eden, hattâ en âdi ve müteaffin maddelerden zîruhları çoklukla yaratan ve her tarafı onlarla şenlendiren ve mu’cizat-ı san’atına karşı, onlara dilleriyle “Mâşâallah, Bârekâllah, Sübhânallah” dediren ve ihsanat-ı rahmetine mukàbil “Elhamdü lillâh, ve’ş-şükrü lillâh, Allahu ekber” o hayvancıklara söylettiren bir Kadîr-i Zülcelâli ve’l-Cemâl, elbette, bilâşek velâ şüphe, koca semâvâta münasip, isyansız ve daima ubudiyette olan sekeneleri ve ruhanîleri yaratmış, semâvâtı şenlendirmiş, boş bırakmamış ve hayvanatın taifelerinden pek çok ziyade ayrı ayrı nevileri meleklerden icad etmiş ki, bir kısmı küçücük olarak yağmur ve kar katrelerine binip san’at verahmet-i İlâhiyeyi kendi dilleriyle alkışlıyorlar; bir kısmı, birer seyyar yıldızlara binip feza-yı kâinatta seyahat içinde azamet ve izzet ve haşmet-i rububiyete karşı tekbir ve tehlil ile ubudiyetlerini âleme ilân ediyorlar." (1)

İster insan olsun, ister melek olsun hepsinin tasarruf ve tedbiri mecazîdir, hakiki tasarruf ancak Allah’ın rububiyetindedir. İnsanlar nasıl kendi fiillerinin yaratıcısı değilse, aynı şekilde melekler de fiillerinde ve tasarruflarında yaratıcı değildirler. Bunu da unutmamak gerekir.

(1) bk. Şualar, On Birinci Şua, On Birinci Mesele.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.118
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...