"İşte bu nokta-i nazardan, zât-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâmın, haddi ve nihayeti olmayan merâtib-i kemâlâtta ne derece terakki ettiğini kıyas et." Efendimizin asm Miraç'tan sonra vefatına kadarki süreçte terakkisinin devam etmesinin izahı nasıl?
Değerli Kardeşimiz;
Risale-i Nur'da hadsiz, sonsuz, nihayetsiz gibi tabirler mevcudat için kullanılıyor ve kesreti ifade ediyor. Allah’a ait sıfatlar olan ezel ve beka manasında kullanılmıyorlar. Bu gibi ifadeler genellikle bir şeyin haşmet ve azametini belirtmek için sarf olunurlar. Bu, edebi bir sanattır. Nitekim buna benzer sanatlar Kur’ân'da da kullanılmıştır.
Bir başka husus Peygamber Efendimiz (asm)'in sevap defteri kıyamete kadar açıktır. "Sebep olan işleyen gibidir" kaidesince, Habib-i Kibriya Efendimiz (asm) bütün ümmetin hidayetine vesile olduğu için, bütün ümmetin hasenatının bir misli de onun defterine yazılıyor. Bu da onun manevî makamının yükselmesine bir süreklilik kazandırıyor. Üstad Hazretleri bu inceliğe işaret etmek için “hadsiz meratip” tabirini kullanıyor.
Bir kimse birisinin namaz kılmasına vesile olsa, o şahsın namazdan aldığı sevabın bir katı da o sebep olan şahsa yazılır. Bu kaideye göre, ilk sahabeden, kıyametten önceki son Müslümana kadar, bütün müminlerin işledikleri hasenatın bir misli Peygamber Efendimize (asm) yazılır.
Peygamberimize getirilen salâvatlar rahmet duası manasınadır. Getirilen her salâvat ve yapılan her hayırlı iş, Allah Resûlünün manevî kemâlatına yardım hükmüne geçer. Üstadımızın da buyurduğu gibi "Umum ümmetinin salâvatı onun mânevî kemâlâtına imdat”(1) vermektedir. Yani Onun (asm.) manevî kemâlatı her gün hatta her an ziyadeleşmektedir.
Özet olarak, Peygamber Efendimiz (asm)'in amel defteri açıktır, bu da onun her an manevî terakkisine vesile oluyor. Diğer büyük zatlarda da hüküm mertebelerine göre caridir.
(1) bk. Sözler, Otuz Birinci Söz, Üçüncü Esas.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü