"İşte, bu sır içindir ki, o kadar yüksek ve harika bir kutup, bir ferid-i devran olduğu halde, kendine mahsus tarikatı gayet kısacık, Sadreddin-i Konevîye münhasır kalıyor gibidir." Konevi'nin İbn-i Arabi ile irtibatı nedir?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte, bu sır içindir ki, o kadar yüksek ve harika bir kutup, bir ferid-i devran olduğu halde, kendine mahsus tarikatı gayet kısacık, Sadreddin-i Konevîye münhasır kalıyor gibidir ve âsârından istikametkârane istifade nâdir oluyor. Hatta çok muhakkıkîn-i asfiya, o kıymettar âsârını mütalaa etmeye revaç göstermiyorlar; hatta bazıları men ediyorlar." (Lem'alar, Dokuzuncu Lem'a.)
Sadreddin-i Konevî, Konya’nın büyük velilerindendir. Tam adı, Sadreddin Ebu’l-Meâlî Muhammed bin İshak bin Muhammed bin Yusuf bin Ali el-Konevî’dir. 1209 yılında Malatya’da doğdu. Küçük yaşta kaybettiği babası Şeyh Mecdeddin İshak, Anadolu Selçukluları nezdinde çok itibarlı bir âlimdi.
Babası vefat ettikten sonra, annesi Muhyiddîn-i Arabî ile evlendi. Konevî’nin terbiyesi ve yetişmesiyle üvey babası meşgul oldu. Konevî on-on bir yaşlarında tanıştığı hocası ve üvey babası Muhyiddîn-i Arabî’nin vefatına kadar yanından ayrılmadı ve çok iyi bir eğitim aldı. Kelam ve tasavvuf ilimlerine ait birçok kıymetli eser yazdı.
Konevi Hazretleri, İbn-i Arabi Hazretlerinin mesleği olan "vahdet-i vücud mesleğini" hakkıyla anlayıp yaşayan tek âlim ve evliyadır denilmiştir.
Vahdet-i Vücud mesleği öyle herkesin üzerinden yürüyebileceği işlek ve geniş bir yol değildir. Aksine kendi gibi hususi insanların yürüyebileceği bir yoldur ki, Konevî Hazretleri de bu hususi yolculardan belki de tek örnektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü